Bazen doğru yolda ilerleriz, bazen de bu yolda tökezleyip yanlışlıklara düşebiliriz. Cennetimizi cehenneme çevirdiğimiz gibi, cehennemimizi de cennete çevirebiliriz. İyisiyle, kötüsüyle bu ülkede yaşayabilen de yine bizleriz.
Ülkemizin bizim için paha biçilemeyecek kadar değer taşıdığını biliriz. Fakat bunu yeterli bulmak mümkün değildir. Öncelikle bunu kendi içimizde yaşatmalıyız ki, ülkemiz de bizim için bir anlam ifade edebilsin.
Gerek ülkemiz, gerekse bizler adına; ülkemizi, uygar ve muhasır medeniyetler seviyesine çıkarmalıyız. Ülke içerisinde sosyal refahı ve barışı sağlamalıyız. Bunları başarabilmemiz de ancak, birlik ve beraberliğimizle mümkün olabilir.
Vatanımızın kurtarıcısı ve Ulu önderimiz Atatürk, bu konudaki düşüncelerini şöyle dile getirmiştir:
“… Yurdumuzu dünyanın en bayındır ve en medeni ülkeleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız… Bunda da başarılı olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü Türk milleti, milli birlik ve beraberlik içerisin de güçlükleri yenmesini bilmiştir.”
Böylece Atatürk’ümüz, hem gelecek kuşaklar için, hem de ülkesine ve bizlere karşı hassasiyetini ifade etmiştir. Bizlerin de bu hassasiyeti koruyarak, ülkemiz ve milletimiz için çalışmamızı istemiştir.
Doğru veya yanlış, cennet veya cehennem, iyi ya da kötü bu ülke bizim ülkemiz. Vatanı vatan yapan bizler de her ne koşulda olursak olalım, bu ülkenin birer parçası olduğunu unutmamalıyız.
Bu yüzden ülkesi için ötesini kavrayabilecek, daha iyi çözümler üretebilecek ve en önemlisi de daha layikine varabilmek için uğraş verecek olan da yine bizleriz.
Şamil KAHRIMAN
Fotoğraf
Vatan İçin Yaşamak ve Yaşatmak by Şamil Kahrıman is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Unported License.
SON YORUMLAR