13 Nis 2010
by editor
in Edebiyat
Etiketler:2010 dünya başkenti, a.tolga akpınar, Alparslan Tolga AKPINAR, ayasofya, çengelköy, üsküdar, başkent, bebek, beykoz, beyoğlu, beşiktaş, boğaz, boğaziçi, dolmabahçe, eminönü, estanbul, harem, imparatorluk, istanbul, istiklal, istinye, kabataş, Kadıköy, kapalıçarşı, konstantin, kuleli, kız kulesi, marmara, nişantaşı, osmanlı, sultanahmet, taksim, tolga akpınar, topkapı, yeditepe, yerebatan sarnıcı, Şiir, şişli
Harem’de içinde sıla olan bir bavulsun.
Dolmabahçe’de denizin köpük sıçrattığı bir sandalyesin.
Beşiktaş’ta bir büfesin, içinde simit satılan…
Şişli’de eski bir apartman dairesisin, içinde mazi oturan.
İstanbul; İstiklal’de bir melodisin, yabancı ellerin kemanından…
Ya da bir yağlı boya tablosusun, metroda sergilenen,
Ve içinde her boyanın renginden bir damla bulunan…
Her taşına milyonlarca adım basılan bir arnavut kaldırımısın aslında… Daha fazla
26 Şub 2010
by editor
in Aşk, Edebiyat, Şiir
Etiketler:a.tolga akpınar, Alparslan Tolga AKPINAR, ateş, Aşk, can-u ten, haşrolmak, kelebek, kelebek ile mum, Mesnevi, Mevlâna, mum, pervane ile mum, sufi, sufism, tolga akpınar, yanmak, Şems, şem-u pervane, şem-u vû pervane
Ben bir pervaneyim mum’ u arıyorum.
Mum’ un nûr’una kanat çırpıyorum.
Maksadım aydınlanmak değil nûrdan …
Yanmak için can atıyorum.
Can bir değil mi, canımı cana katmak istiyorum.
Kanat çırpmak zor değil…
Zor olan kanadı çırpıp da nûr’a varamamak.
Zor olan mum’a varıp da nûrda yanamamak.
Bir olan can’ a haşr olamamak.
İman ile gayret varsa bir işte,
Sonu mum’ a kavuşmaktır işte
Kavuşmakla bitmez ki sadece işte …
Mesele yanmaktır mum’ un fitilindeki ateşte …
Mum da yanan ateş tanıdıktır.
Ayrılmış candaki bir kıvılcımdır.
Kıvılcımın kaynağı mum daki kaynaktır.
Haşrolmak ise kaynakta yanmaktır… Daha fazla
01 Şub 2010
by editor
in Biyografi, Haber, Müzik
Etiketler:7 den 77 ye, a.tolga akpınar, Alparslan Tolga AKPINAR, Anadolu Rock, Aynalı Kemer İnce Bele, Baba Bizi Eversene, barish mancho, BARIŞ MANÇO ÇOCUK KOROSU, Barış Manço, Barış Manço Rock Derneği, bugün bayram, dağlar dağlar, gülpembe, Harmoniler, Kafadarlar, Karamanço aşireti, Kurtalan Ekspres, L'Alba, Mançoloji, progresif rock, rock, Sinestezi E Dergi, The Folk 4, tolga akpınar, Yediden Yetmiş Yediye
2 Ocak 1943′ de İstanbul’ da dünyaya Barış geldi. İnsanların sevdiği, saygı duyduğu bir sanatçı gelmişti dünyaya. Japonya’ dan Amerika’ ya kadar, dünya daki her milletin sevgisini ve takdirini kazandı. Kara Sevda dedikleri bu olmalıydı. Türkiye’ nin dışarıdaki en iyi elçilerinden biriydi o. Barış Manço 80-90 arasında dünyaya gelmiş tüm çocukların da en sevdiği ağabeyleriydi. Diş fırçalamayı, süt içmeyi, insan olmayı öğreten bir ağabeydi. Öyle işlemişti ki içerimize, onsuz bir haftasonu olamazdı. Haftasonları sabahında kahvaltı yaparken onu izlerdi o çocuklar.
Televizyonun temiz tarafıydı Barış Manço. O dokunabilecek kadar yakın ve sevgi duyulandı ama o kadar da büyüktü ki ulaşılamaz bir dağ tepesi gibi mağrurdu. Babannemizi daha çok sevdik Süper Babanne ile, Eşekler arkadaşımız oldu Arkadaşımız Eşek dedik onun dilinde, Okumayı onla öğrendik ve hayvanları tanıdık sayesinde, armudun iyisini ayılar yermiş meğer.Hasta olduğumuzda nane, limon kabuğu, bir tutam da zencefili karıştırıp iyileşmeyi öğretti bize. Domates, biber, patlıcan en güzel onun söylediği gibi bir arada söylenirdi. Paylaşmayı öğretti “Yediden Yetmiş Yediye” Acıhda Bağa Vir diyerek. Kol düğmelerimizi iliklerken aklımızda hep o oldu. Gül Bebeğim ve Gülpembe unutulur mu hiç? Bayram sabahlarında uyandı çocuklar erkenden, senin sözlerini dinleyip “Bugün bayram erken kalkın çocuklar” demiştin ya, en güzel giysilerini sen söylediğin diye giyindiler. Daha fazla
19 Oca 2010
by editor
in Aşk, Şiir
Etiketler:a.tolga akpınar, Alparslan Tolga AKPINAR, Ayrılık, ayrılık şiiri, Aşk, firari, ihanet, katil, merhaba katil, sevda, Sinestezi E Dergi, sokak, tolga akpınar, yağmur, Şiir, şarkı

Merhaba en azılı günlerimin firari katili,
Sen yokken şiirler, şarkılar yazdım sana dair, senle ilgili
Şehir sokaklarında dolaştım, kaldırımlarda aradım seni.
Sen ise üzerime yağdın, sevdalı yağmurlar çiseledi seni.
Sen sevdalı yağmurların çiselediği ıslaklıktın…
Gözlerin miydi gökyüzü, yoksa gökyüzü gözlerin miydi.
Bakamadım, gözyaşların gözüme akıyordu… bakamadım…
Şimdi nerdesin nerelerdesin, hangi masum günlerin izindesin?
Katlettiğin günlerimin cezasını hangi zindanlarda çekmektesin ?
Yoksa masum günler katletmeye devam mı etmektesin? Daha fazla
16 Oca 2010
by Erkan Mercan
in Şiir
Etiketler:a.tolga akpınar, Alparslan Tolga AKPINAR, Ayrılık, öfke, bağımsız, dünya, dinle, gözyaşı, hüzün, intikam, keder, korkunç, lüzumsuz, pişmanlık, sert, Sinestezi E Dergi, tepki, tolga akpınar, umarsız, yalan, yumruk, şarkı, İnsan

Hüzünlüyüm yine, hüzünlü şarkılar dinliyorum…
İçinde gözyaşı olan şarkılar, içinde keder, içinde ayrılık olan…
Ve ayrıca öfke, pişmanlık, intikam falan filan…
Hüzünlüyüm, hüzünlü şarkılar dinliyorum faydası olmayan.
Dinliyorum, sadece dinliyorum gerisi yalan… Daha fazla
14 Oca 2010
by editor
in Başkaldırı, Mektup
Etiketler:a.tolga akpınar, Alparslan Tolga AKPINAR, hayat, hayata mektup, hüzün, isyan, Mektup, serzeniş, Sinestezi E Dergi, tolga akpınar
Merhaba Hayat!
Seni yaşamak zorundayız, sende bize biraz iyi davransan … Biraz daha makul olsan ne olur? Hayat seni mahvetmek istiyorum bazen, sana olabildiğince zarar vermek istiyorum. Ama bir bakıyorum ki; aslında zararı kendime veriyorum. Bu kadar kahbesin bazen…
Karşımda bir silüetin bile yok, küfürler edecek, yumruklar vuracak, zarar verip bir parça hıncımın alınmasına katkıda bulunacak bir silüetin bile yok… Daha fazla
09 Oca 2010
by editor
in Eleştiri, Makale, Sanat, Serbest Yazı, Sinema
Etiketler:Abdullah Düğer, Adem ERBOĞA, Ahi Evran Üniversitesi, Alparslan Tolga AKPINAR, Ankara Caddesi, Aşıkpaşa Mahallesi, Cinema, Erhan YEĞİN, Film, Kayseri, Kırşehir, Mahmut Bulut, Mehmet ERSAMATLI, Murat Mutullah KÖSE, Samet ÇAKIR, Sinema, Sinestezi E Dergi, tolga akpınar, Veli AKKUŞ, Yalçın TAMER, Yasin ÇİFTÇİ, Şükrü FİDAN, Şeytanın Kölesi, İbrahim ASLAN
Türkiye’ nin tam ortasında, İç Anadolu’ nun da ortasında, Kayseri ve Kırşehirde yeni bir sinema filminin çekimlerine başlandı. İşin ilginç tarafı bu film sponsorsuz, desteksiz bir biçimde Ahi Evran Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü 2. Sınıf öğrencilerinin tamamen kendi imkanları ile çekime başlandı.Filmin yönetmeni, oyuncuları ve tüm ekibi Ahi Evran Üniversitesi öğrencisi. Kara mizah tarzındaki filmin senaryosu Abdullah Düğer tarafından yazıldı, Abdullah Düğer aynı zamanda filmin yönetmeni. Daha fazla
25 Ara 2009
by editor
in Şiir
Etiketler:Alparslan Tolga AKPINAR, anlamsız, çaba, çaresiz, üzüntü, beddua, cesur, dünya, düşünce, düşman, dost, dur, fikir, göz, güç, gel git, git, hayat, huzur, kaçmak, karar, keder, kıta, lanet, merhamet, nafile, sessiz, sinsi, suskun, tebessüm, tolga akpınar, umarsız, umursamak, Umut, vurgun, yalnız, Yalnızlık, yalvarmak, zaman, zevk
Yine vurgunlardayım, gel gitler değiyor içime
Suskunum, sonucu olmayan fikirler yürütüyorum
Düşüncelerim de sessiz dilim gibi, bir o kadar çaresiz
Üzüntülerim anlamsız, üzüntülerim yalnız.
Cesur düşmanları var dermanımın, cesur ve düşman.
Kederlerime merhamet etmez onlar, merhametsizdirler.
Umurlarında olmaz tebessümler, yarına olan umutlar.
Zevkleri huzur bozmak, umarsız bırakmaktır.
Hayatın umarsızlığı, umarsızlığın hayatıdır onlar. Daha fazla
17 Ara 2009
by editor
in Aşk, Biyografi, Felsefe, Haber, Kültür, Serbest Yazı, Tarih, Şiir
Etiketler:17 aralık 2009, 736. Şeb-i Arûs Törenleri, afganistan, Alparslan Tolga AKPINAR, Aşk, belh, Bozkırın Tezenesi, Elif Şafak, garip, konya, Kırşehir, Masnawi, Mesnevi, Mevlâna, Mevlânâ Celaleddin-i Belhi Rumi, Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, Muhammed Celaleddin-i Rumi, Neşet Ertaş, Shams, tolga akpınar, مولانا جلال الدین محمد رومی, Şems, Şems-i Tebrizi
Bugün Şeb-i Arûs, bugün ruhunu dünyada Yaradana adayanların düğün günü… Mevlâna Celaleddin-i Rûmî, bundan tam 736 yıl önce Konya’ da gözlerini dünya hayatına yumup, ebedi hayata açmıştır. Mevlânâ Celaleddin-i Belhi Rumi ölüm gününü düğün günü olarak betimlemiş ve şu sözleri bir gazelinde söylemiştir;
“Öldüğüm gün tabutum götürülürken, bende bu dünya derdi var sanma…
Benim için ağlama, yazık, vah vah deme; Şeytanın tuzağına düşersen, o zaman eyvah demenin sırasıdır,
Cenâzemi gördüğün zaman firâk, ayrılık deme,
Benim kavuşmam, buluşmam işte o zamandır,
Beni toprağa verdikleri zaman, elvedâ elvedâ demeye kalkışma,
Mezar, cennet topluluğunun perdesidir. Daha fazla
02 Ara 2009
by sinestezi
in Başkaldırı, Şiir
Etiketler:a.tolga akpınar, Alparslan Tolga AKPINAR, Anne, Ölmememiz için yardım etseler ya!, çocuk, Baba, bebek, ezan, facebook, Filistin, Filistin Şiirleri, fkö, Gaza, Gaza On Attack, gaza song, Gazze, gazze ile ilgili yazılmış yazı, Gazze Şiirleri, hamas, israel, middle east, ortadoğu, Palestine, tolga akpınar, vatan, we will not go down, Yaser Arafat, İsrail
Dışarıdan sesler geliyordu!
Daha önce hiç duymadığım sesler!
Annemin karnındaydım, en güvenilir yerdeydim.
Ama dışarıdan sesler geliyordu, hiç duymadığım.
Ben en çok ezan sesini severdim.
Her gün beş defa dinlerdim.
Sonra o ses de sustu.
Önce bir gürültü duyuldu, sonra ezan da sustu. Daha fazla
29 Kas 2009
by editor
in Eleştiri, Sinema
Etiketler:Alparslan Tolga AKPINAR, Çok Güzel Hareketler Bunlar, Bad Santa, Büşra Pekin, BKM Mutfak, Caner Alkaya, Cezmi Baskın, Christmas, Erdal Tosun, Ersin Korkut, Eser Yenerler, Fatma Murat, Gözde Kansu, Kırşehir Şivesi, Murat Eken, Neşeli Hayat, Noel Baba, Oğuzhan Koç, Rıza, Rıza Akın, Sinan Bengier, Sinema, Sinestezi E Dergi, tarkan, tolga akpınar, Yılmaz Erdoğan, Zeynep Koç, İç Anadolu
BKM Mutfak oyuncularının oynadığı bir Yılmaz Erdoğan yapıtı olarak karşımıza çıkan Neşeli Hayat filmi her nedense Kemal Sunal filmlerini hatırlattı. Bazılarına Bad Santa filmini de hatırlatan bu kara mizah filmin gösteriminin bayrama denk getirilmesi de izlenme oranı açısından sıkıntı çekmeyeceğini gösterdi.
——-bundan sonrası filmin konusu ile ilgili bilgi içeriyor olabilir——-
Yine BKM Mutfak oyuncuları tarafından hazırlanan “Çok Güzel Hareketler Bunlar” adlı tiyatro programından aşina olduğumuz oyuncuları bir sinema filminde ilk defa izleme fırsatı bulduk. Bazılarının sinema için biçilmiş kaftan, bazılarının ise ‘sen tiyatro yap, sinemaya bulaşma’ diyeceğimiz oyuncu türlerinden olduklarını gördük. Daha fazla
29 Kas 2009
by editor
in Eleştiri, Sinema
Etiketler:Alparslan Tolga AKPINAR, Avukat Ayşe, Bülent Fuat Aras, Cüneyt Arkın, Cem Ersever, Film, fragman, Glaido, Holywood, Kurtlar Vadisi Gladio, Memati, Musa Uzunlar, Necati Şaşmaz, Polat Alemdar, Sinema, Sinestezi E Dergi, Türk Sineması, The Godfather, tolga akpınar, İskender Büyük

Türkiye’nin yakın tarihi ile alakalı mesajlar vereceğini daha film çıkmadan fragmanlarında duyuran Kurtlar Vadisi Gladio filmi, gerçekçi mesajlar bekleyen seyircilerini hüsrana uğrattı. Gladio’ nun ikinci adamının Bülent Fuat Aras adında eski bir subay olduğunun ve bu subayın Amerika Birleşik Devletleri’nin emrinde olduğunun filmde yankılanması, film ile alakalı olarak ‘gerçek mesajlar veriyor, Kurtlar Vadisi aslında gerçek olayları anlatıyor‘ diyenleri yanıltıcı çıkardı. Çünkü Bülent Fuat Aras ismi yakın tarihte yaşamış hiçkimseyle özdeşleşmiyordu.
—Bundan sonrası filmin konusu ile ilgili bilgi içeriyor olabilir— Daha fazla
23 Kas 2009
by editor
in Aşk, Edebiyat, Şiir
Etiketler:ahcar, al da git, Alparslan Tolga AKPINAR, avaze, Ayrılık, Aşk, Âfitab, Âvâz-ı ra`d u sâika, buse, dîde-i giryân, dehr, Edebiyat, eşkâl, güftar, hande, hüzn, memâlik-i huzur, nazım, nesir, rüzgar, Sevgili, tolga akpınar, yar, zerre-i miskal, zulmet, Şiir, şair
Şimdi sen gidiyorsun, git.
İzin silinsin bıraktığın yerdeki.
Kokunu rüzgar götürsün gittiğin yere.
Geçmişini, geleceğini al da git !
Utanmaz gülücüklerin de gitsin seninle,
Kalmasın hafızamda zerre-i miskalin.
Handelerini rûzgâr götürsün gittiğin yere.
Zerre-i miskalini hafızamdan al da git.
Rüyalarımda bile görmeyeyim seni,
Silinsin eşkâlin belleğimden.
Zulmetler götürsün eşkâlini gittiğin yere.
Eşkâlini belleğimden al da git! Daha fazla
28 Eyl 2009
by editor
in Ekonomi, Haber, Makale, Serbest Yazı
Etiketler:ABD, Alparslan Tolga AKPINAR, Amerika Birleşik Devletleri, Argentina, Australia, Bankacılık, Brazil, China, Ekonomi, ekonomik kriz, Europan Union, Finans, G 20, G 8, Gelişmekte Olan Devletler, Gelişmiş Devletler, IMF, India, Mexica, Pennsylvania, Pittsburgh, Saudi Arabia, South Africa, South Korea, tolga akpınar, Turkey, USA, World Bank, İndonesia
Birleşik Devletlerin Pennsylvania eyaletinin Pittsburgh şehrinde 25 Eylül’ de düzenlenen G 20 zirvesinde birtakım kararlar alındı. Bu kararlar globalleşmeye yön veren önemli kararlar olarak karşımıza çıkıyor. Daha önceleri G-7 veya G-8 olarak bilinen Dünyanın Gelişmiş Ülkeleri’ nin bir araya geldiği ve dünya devlet ve halkları adına önemli kararlar aldıkları kuruluşun yerini artık Pittsburgh’ da açıklanan sonuç bildirgesiyle G-20 aldı. G-20 ise G-7 veya G-8′ den farklı olarak, dünyanın gelişmekte olan ülkeleri; Türkiye, Hindistan, Brezilya, Arjantin, Suudi Arabistan, Meksika, Güney Afrika, Güney Kore, Çin, Avustralya, Endonezya ve Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı ‘ nın da katılımıyla oluşan 20’ ler grubudur.
Daha fazla
SON YORUMLAR