Dil Komedisi

“Forum dili ve edebiyatı”nın artık akademik bir hâl aldığı şu yıllarda, her önüne gelenin bir filolog olması da yadırganacak bir hâl olmasa gerek. İnternetin “aliyulâlâ”larla dolu bir alan olduğunu gördükçe de Farabi’ler, Galile’ler, İbn-i Sina’lar artıyor diye umutlanıyor; fakat eşsiz bir cehaletin muhasarasında olduğumuzu anlayınca utanmaya başlıyorum.

Evet…”Bir milleti yok etmek istiyorsanız, önce onun dilini yok edin.”. Bu saçma sava karşı son derece akademik bir tepki veriyor ve en kibar yanımla: “Hadi be!” diyorum. Bu sözün bir ayet kesinliğinde olduğunu ise, bu söze büyük bir imanla bağlı olan ve bu saçmalığı dilinden düşürmeyen skolastik beyinlerin varlığından anlıyorum. Daha fazla

Karga Şeysi !

Ben bu kargaları anlamıyorum. Sürekli etrafımdalar. Sabah evden çıkıyorum, karganın teki gelmiş kedilerin ıslak ekmeklerini yiyor zorla. Yanından geçiyorsun umursamıyor.

Sonra kargalarla ilgili deyimler geldi aklıma. Derler ya “karga bokunu yemeden” diye. Hatta, nispetle kibar insanlar “karga kahvaltısını etmeden” derler.

Ne demek şimdi bu ki? Kargalar sabah kalkıyor, ellerini yüzlerini yıkamadan ilk iş olarak kakalarını yapıyor, sonra da bunu afiyetle yiyorlar mı? Bunu içgüdüsel olarak mı yapıyorlar? Eğer öyleyse, karga b.kunun içinde vitamin falan olabilir mi? Bu konuyu sonra irdelemek üzere bir kenara bırakıyorum. Daha fazla

Mini-Büs

Kadıköy-Üsküdar

Bağlarbaşı mı?

En öne oturuyorum. Şoför yanı.

Dün en arkaya, ortaya oturmuştum. Okeye dördüncü gibi. İri bir adam, iri bir kadın ve bacaklarını aça aça oturan ikinci bir adam. Bana düşen bunların ortası.  İki büklüm oluyorum, yine de kadının tombul etleri koluma değiyor. O kadarla kalsa iyi, kalçasıyla temas halindeyim ve ona değen noktalar terliyor. Sağa kaysam şişko adam, daha kötü. Daha fazla

Doğru İnsanı Kovalarken !

– Yani denedik ama olmadı demek ki doğru insan değilmiş.

– Ay evet boşver, bir gün karşına doğru insan çıkar nasılsa.

Şimdi bu doğru insanın hikayesi, çok eskilere dayanır. Genelde kadınların daha sık kullandığı bu tamlama “beyaz atlı prens” kültüyle alakalıdır. Söz konusu prens, zamane teknoloji çağı ve tüketim toplumunda evrilerek yerini atsız ve prenssiz bir “doğru insan” a bırakmıştır.

Doğru insanı bulmak varsayımın temeli, kişinin kendini otomatikman, “taken for granted” ve doğuştan doğru olarak görmesinden kaynaklanır, ki aslında müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Daha fazla

Mal Gribi !

la-vache-t10463

Osman Jorgensen‘ den gündemi sarsacak bir yazı daha !

Fransa’ nın kuzey batısında yer alan ve mülkiyeti bana ait olan Osmanville adlı kasabamda yaşanan elim bir olayı siz soydaşlarıma ve bu vasıta ile dünya medyasına ilk defa buradan aktarmak istiyorum. Zira bu olay duyulduğunda eminim çeşitli önlemler alınacak ve belki de benimde sponsorluğumda Mal Gribi aşısı üretilecektir. Bu yaşanan elim vaka’ nın ciddiyeti nedeniyle bir an önce sizlere aksettirmek istiyorum.

Efendim yaşamış olduğum kendime ait kasabada bulunan dolayısıyla kendime ait çiftlikte sabah 9.00 sıralarında ben bahçede Fransız Ulusal Medya temsilcilerine brunch partisi verirken yardımcım yanıma geldi. Daha fazla

Facebook’ un Toplum Üzerindeki Etkileri !

osmanjorgensen

Müthiş bir Osman Jorgensen Yazısı;

Yıllar önce insanlar birbirlerini, bayramlarda seyranlarda, düğünlerde ve benzeri toplantılarda görürler, en güzel elbiselerini sergileyip, ucuz ama çok kokan parfümlerini birbirlerine kokuturlardı. giydikleri elbiseler ve saçlarına başlarına verdikleri şekillerle birbirlerine imajlarını kanıksatırlardı.

+ ay hayriye ne kadar sosyetik öyle…
– kemik çerceveli gözlük takmış ne kadar entelektüel…

gibi… Daha fazla