Kalan

İflah olmaz bir esintidir
Parmaklarının ucunda esen,
Dokunurken bir eskiye
Yaşanmışını hisedebilmek için..
İliklerini kavururken
Geçmiş hevesi eski bir tahta atın
Yarınlarını bilememek, yitmektir..
Ve içinde bir çok “ve” geçen
Bir cümle yazmak gibidir
Ardı ardına canlanırken anıların
Biraz derinden..
Okşar gibi
İhtiyar yüzünü
Pişman değil de
Geç kalmış gibi..
Sonunu getiremediğin
Bir şiiri yazmak gibi, Daha fazla

İzler

izler

Birlikte yürüdüğümüz yollar kara büründü. Ayak izlerimiz gözlerden silindi. Ama sadece ikimiz o izleri ortaya çıkarabiliriz. Eğer istersek varlığımızın sıcaklığı o izleri gözler önüne sermeye yeter. Nerelerden geçmişiz, nerelerde beklemişiz. Özellikle benim seni beklediğim yerdeki izler çok daha belirgin. Belki de çok bekletmişsin beni. Yine de kızamam sana, çünkü birlikteydik. Beraber yarattık o izleri. Bir iz var görüyor musun? Taa ilerde, ip gibi uzayıp gidiyor. İşte o iz, sanırım hayatın ne kadar nankör olduğuna kızıp, senin de desteğinle yerdeki çöpe sinirle vurduğumda oluşmuş. Ama artık kızmıyorum hayata. Onda bir iz bıraktığım için sevinçliyim. Bak bu de senin ayakkabının izi. Karşılıklı bira içtiğimiz bardaki masanın ayağında. Bacak bacak üstüne atıp, bir haber beklercesine ritmik hareketlerle vurmuşsun. Daha fazla