Ne zaman baksan bana, aklımı yitiriyorum gözlerinin içinde. Gözlerindeki anaforlar beni de çekiyor, gözlerimi kaçırıp özlemine sığınıyorum, kurtarıyorum kendimi. Özleminle tutuşup yine de kül olmuyorum gözlerinin serinliği ile. Gözlerini görmesem yanardım, bırakıp gitmesen boğulurdum. Ne seninle olmayı becerebiliyorum, ne sensiz kalabiliyorum büsbütün. Oysa bilsem ki o gözler bir tek bana öyle bakacak, bir tek ben boğuşacağım o gözlerin içindeki anaforla; sesine, nefesine sığınıp hayatta kalırdım; senin olurdum. Daha fazla
Anafor
27 Tem 2009 2 Yorum
in Aşk, Edebiyat Etiketler:alper akpınar, Aşk, Özlem, Hasret, korku, love, rüya, sen, sevmek, Sinestezi, Yalnızlık
Let’s never stop falling in love! – Pink Martini
18 Nis 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Kültür, Müzik Etiketler:alper akpınar, Aşk, china forbes, falling star, gökyüzü, hang on little tomato, kayan yıldız, let's never stop falling in love, love, parlamak, pink martini, world music, yıldız
Pink Martini, en sevdiğim müzik grubu, ama onun ötesinde dünya müziği yapan belki de en iyi grup. China Forbes’un sesine her dil gidiyor. Az albüm yapıyorlar, ama öz yapıyorlar. Tüm şarkıları farklı ruh hallerinde faydalı olabiliyor. Hüzün ve neşeyi içeriyor aynı anda hepsi de.
Seni seviyorum!
31 Mar 2009 7 Yorum
in Aşk Etiketler:alper akpınar, Ayrılık, Aşk, Özlem, gökyüzü, güneş, love, rüya, ruh, sevgi, sevmek, Sinestezi, toprak
Koşa koşa gelsem açar mısın kucağını?
Ellerimi uzatsam tutar mısın, ısıtır mısın üşüyen ellerimi sımsıcak, pamuk gibi yumuşak ellerinle? Soğuktan kıpkırmızı olmuş burnumu öper misin, yanaklarıma dokunur musun? Bilir misin, seni seviyorum ben. Bilirsin elbet! Bilmesen gülmezdin üşüyen ruhumu ısıtmak için. Almazdın yumuşacık ellerine minicik kalbimi. Dokunmazdın acıyan yüreğime. Daha fazla
Sadece senin için..
07 Mar 2009 7 Yorum
in Aşk, Mektup Etiketler:alper akpınar, Ayrılık, Aşk, Özlem, gamzeler, güneş, Hayal, love, ruh, Sevgili
Gamzelerinin içinde sonsuza dek yaşayabilirdim biliyor musun!..
Nerden bileceksin. Yine de boşver. Senin bir anlık hayalin bile yeterince mutluluk veriyor bana.. Gamzelerin senin olsun. Varsın aydınlatmasın gözlerin gecemi, varsın gülümsemen ısıtmasın ruhumu. Hayalin bana yeter. Sesin, gülüşün, bakışın yeter. Dokunmasan da olur. Varsın ellerim değmesin ellerine, bazen yüzüme bile bakmasan da olur. Bazen gülümsüyorsun ya, bazen azıcık bir ses çıkıyor gülerken, mutlu olmama yeter.
Biliyor musun, seni görmediğim günümü hiç yaşamamayı tercih ederim..ve seni neşeli değilken gördüğüm günleri silebilmeyi ikimizin de geçmişinden. Seni gülerken gördüğüm her günümse bayram. Nerden bileceksin. Bilmesen de olur gerçi. Öyle bir an bile görsem seni, bana yetiyor. Bazen amaçsızca bakıyorsun ya, öylesine, beraber bakabilelim istiyorum dünyaya, birlikte. Olmuyor. Varsın olmasın, yakınız ya hala.. Daha fazla
seni sevdiğimi
20 Şub 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:alper akpınar, Aşk, öpmek, bakmak, dudaklar, gülümsemek, gülmek, kızmak, love, sarılmak, seni seviyorum, sevgi, Sevgili, sevmek, Sinestezi, susmak, Şiir, İnsan

Ellerine bakıyorum,
gözlerine bakıyorum,
dudaklarına bakıyorum,
kızmıyorsun ya!
Kızmazsın biliyorum.
Tüm susuşlarım sanadır
14 Şub 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:14 şubat, alper akpınar, ateş, Aşk, Ölüm, Haykırmak, hüzün, kalp, love, ses, Sevgili, susmak, susuş, Şiir
İçimde ateşinin yaktığı her neyse
parçalayarak ruhumu
kanatır.
Haykırışlarım kaderime, tüm susuşlarım sanadır.
Ölümüme ferman yazsaydın, bu kadar acı vermezdin bana.
Zehri lime lime etse de bedenimi, her bir hücremi yaksa da
Gönlüme engel olamasam da, yüreğimden oluk oluk kanlar aksa da
Ey güzeller güzeli, söyleyemesem de, aşığım sana! Daha fazla
Sevgilim! Sen misin?
14 Şub 2009 2 Yorum
in Aşk, Mektup, Serbest Yazı Etiketler:14 şubat, alper akpınar, Aşk, büyümek, hüzün, kalp, love, romance, saklambaç, sevgi, Sevgili, sevmek, Sinestezi, şehir, İnsan
Bahçelerde ve yollarda saklambaç oynardık, gözlerimi kapatır sayardım. Gözlerimi açıp etrafıma baktığımda sadece seni arardım. Sobelenmek umrumda değildi, seni görünce bekler, yanında koşardım, önce sobelemek için değil, elin elime değer belki diye. Bir kovukta birini görürdüm, nefesini duyardım, kokusu gelirdi burnuma, sendin o.
Dünya küçülürken büyüdüm ben. Okullara gittim. Seninle tanıştım. Okul bitince çarşıya çıkardım. Yollarda yürürdüm, belki sen de aynı yollarda yürürsün diye. Belki karşılaşırız da selam verirsin, gülümsersin diye. Yürürken birini görürdüm önümde yürüyen. Yavaşlardım. Endamı sana benzerdi, sesi seninki gibiydi, kokusu senin kokundu, sendin o. Daha fazla
Can sıkıntısı ve uykusuzluk
05 Şub 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Deneme, Psikoloji, Sağlık Etiketler:alper akpınar, Aşk, can sıkıntısı, Deneme, hüzün, işin kötüsü, kahkaha, love, mantıklı, terslenmek, uyku, uykusuzluk
Sebepsiz yere canınızın sıkıldığı çok olmuştur, hiçbir şey yapmak istemezsiniz. İşin kötüsü bu durumda yapılabilecek en mantıklı şeyi de yapamazsınız. O uykudur ve uykunuz gelmez. Yatakta saatlerce uykunuzun gelmesi için milyonlarca koyun, hatta işi bir adım ileri taşıyıp penguen, balina filan sayabilirsiniz. Hiçbir ilginçlik sizi o anki can sıkıntınızdan alıkoyamaz.
Sebepsiz yere canımız sıkılır bazen. Aslında hiç de sebepsiz değildir. Pekala bir sebebi vardır, hem de oldukça mantıklı bir sebep. Ama biz kendimize itiraf etmeyiz bu sebebi. İşte bizi uyutmayan da bu sebeptir. Durup dururken oflayıp puflamalar da bu yüzdendir. Arkadaşlarımıza, eşe dosta “canım sıkılıyor” dediğimiz vakidir, ama hiç istediğimiz şey olmaz, ne olduğunu bilmeden istediğimiz şey. Can sıkıntısı geçici olsa da, geçen bir şey değildir. Yani öyle bir şeylerle uğraşınca son bulmaz. Ne yaparsak yapalım o bizi yaptığımızdan soğutacaktır. Bizi oflara boğacaktır. Daha fazla
Ben Sana Aşığım, Senin Haberin Bile Yok
30 Oca 2009 10 Yorum
in Aşk, Mektup, Serbest Yazı Etiketler:alper akpınar, ayrılık yazıları, Aşk, aşık, çekip gitmek, duş, en güzel, hayat, hüzün, koku, love, melancholy, ninni gibi, platonik aşk, romance, ruhum kararıyor, sabah, sevgi, Sevgili, sevmek, son kez
Sabah kalktığımda gözlerimi sana açıyorum.Kokun geliyor burnuma ansızın, mutlulukla uyanıyorum bu yüzden. Seni göreceksem o gün, hazırlanıyorum hemen. Duş alıyorum, en güzel kokuları sürüyorum üzerime, en güzel giysilerimi giyiyorum, saçlarımı tarıyorum, ki çoklukla anlamsızdır bu sonuncu. Evden çıkmadan bakıyorum son kez aynaya, yine de senin yanına yakışacak kadar güzel bulamıyorum kendimi, tüm kendini beğenmişliğime rağmen.
Sonra koşa koşa geliyorum sana, bayram sabahı uyanan çocukların heyecanıyla. Sen bilmiyorsun.
Bekliyorum seni, arıyorum seni, seni görmek için bahane arıyorum, seninle konuşmak için, belki her gün defalarca görüyorum seni. Yine de yetmiyor bana. Bazen yanıma geliyorsun, gözlerime bakıyorsun, gülümsüyorsun, yüreğimi eritiyorsun, bilmiyorsun. Daha fazla
Platonik Aşkın İtirafı
29 Oca 2009 9 Yorum
in Aşk, Deneme, Mektup, Serbest Yazı Etiketler:Aşk, öykü, Deneme, erkan mercan, gül, güzel, hikaye, his, imaj, itiraf, love, lovely, Mektup, mustafa, platonik, Psikoloji, sevgi, Sinestezi, staj, tesadüf, yazmak, Yazı, şans
Mustafa hayatında hiç tatmadığı bir duyguyu tatmak üzere uyanmıştı güne. Ama ne o bunun farkındaydı, ne de başkası. Bilmiyordu, bilemezdi o günün hayatının dönüm noktası olacağını..
Gayet sade, hatta yaşıtlarına nazaran daha saf bir görünümü olan Mustafa’nın ne bir aşkı, ne bir aşk bulma düşüncesi, ne de bir kızı etkileyebilecek hareket ya da cümleleri kurabilecek karakteri vardı.. Yalnızlık göbek adıydı, dahası yalnız kalmaya mahkûm bir yapısı vardı..
O gün, diğer günlerden farksız olarak iş yerinde çalışmaya başlaması gayet normaldi fakat biraz sonra kapıdan giren kişi Mustafa’nın değil günlük yaşamı, rüyaları için bile normal sayılamayacak güzellikte birisiydi..
“Merhaba, ben Gül!” diyerek elini Mustafa’ya uzatan kızın söyledikleri o anda Mustafa için sadece bir meleğe ait ses tonu gibiydi. Ne söylediği değil, hoş tınısı kaldı kulaklarında. Daha fazla
Hiç Azdırma Ruhumu Bahar
18 Oca 2009 Yorum bırakın
in Deneme, Serbest Yazı Etiketler:Aşk, bahar, his, love, lovely, sensation, sevgi, Sinestezi, spring
Dün hava o kadar manidardı ki, toprağa düşen her yağmur damlası sanki buruk bir baharın çok da uzak olmadığını haykırır gibiydi. En azından benim onlardan duyduğum buydu. Geride kalanlar benim için hep kırık kalpler, boşluğa uzanan ayrılıklar, yakınlarımın vefatı ve kaderin cilvesine bakın ki kendi hayatımın raydan çıktığı melankolik aylar olarak hafızalarımda hala…
Duyguların en yoğun yaşandığı mevsim olarak bilinir bahar. Aşkın, mutluluğun, kinin ve nefretin, kısacası bütün kalbi duyguların en çok alevlendiği aylardır. Tabiatlarında mı vardır bilinmez, ama kadınlar bu aylarda erkeklere oranla daha çok etkilenirler. Aşık olurlar yada olduklarını sanırlar. Daha çok aşk acısı çekerler ve iliklerine kadar bunalıma gömülürler. Bu aylar için kadınlar arasında konuşulan en yaygın konulardan birisi de kendilerinin bu aylarda daha çok aşık olduklarını sanmalarıdır.
Yanlış bir öyküdeyim, beni yeniden yaz
17 Oca 2009 1 Yorum
in Aşk, Serbest Yazı Etiketler:Aşk, beni yeniden yaz, erkan mercan, love, romance, sakar, sevgi, Sevgili, Sinestezi, story, ungainly, yanlış bir öyküdeyim
Tuhaflıklar hep beni mi bulur bilmiyorum. En olmayacak şeyler başıma gelir. Kaç kişi arabasının stepnesine güvenirken iki tekeri patlamış olarak yolun ortasında kalır ki? Ya da hangi insan evladına nasip olmuştur sağır komşusu tarafından fazla gürültü yaptığı iddiasıyla uyarılmak… Bir çok insanın başına gelebilecek şeyler de vardır tabi fotokopi çekeceği sırada makinedeki kağıdın bitmesi, market kasasında sıra geldiğinde yazar kasanın fişinin bitmesi, kullanılan asansörün arızalanıp iki kat arasında kalması gibi.
Nar-ı Aşk
16 Oca 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:alper akpınar, ateş, Aşk, Ölüm, death, die, fire, love, lovesickness, romance, sevgi, Sinestezi, yar
Demir, pas,
İs, tuz,
Ölüm, yas,
Saz, kopuz,
Aşk!
Yara et bedenimi, kes kör bıçağınla
Kanat, kanat, tuz bas yaralarıma
Yak sonra bedenimi, gözlerime mil çek
Yüreğimi sensizlikle acıtma bir tek!
SON YORUMLAR