Yalnızlığa Dair

Derin ve gizli bir yalnızlığı yaşarız bazen. Alev, alev yanan umutlarımız, sevgilerimiz korlaşır; farkında olmadan boş, boş bakar gözlerimiz. Tek kurtuluşu ölmek! Ya da başka diyarlarda bizi tanımayan kimiz neyiz bilmeyen insanların arasında kaybolup gitmekte ararız. Oysa tek çare zannettiğimiz kaçışta; Daha fazla

Gözlerin İstanbul Oluyor İşte

Gözlerin İstanbul oluyor işte
Burası Edirne
Burası soğuk
Bilmem, herhalde
Balkanlardan gelen rüzgarın etkisiyle
Gözlerin iki güneş
İki güneş
Düşüyor
Ayaz tutmuş geceye
Gözlerin İstanbul oluyor işte yine Daha fazla

Git !

Şimdi sen gidiyorsun, git.
İzin silinsin bıraktığın yerdeki.
Kokunu rüzgar götürsün gittiğin yere.
Geçmişini, geleceğini al da git !

Utanmaz gülücüklerin de gitsin seninle,

Kalmasın hafızamda zerre-i miskalin.

Handelerini rûzgâr götürsün gittiğin yere.
Zerre-i miskalini hafızamdan al da git.

Rüyalarımda bile görmeyeyim seni,
Silinsin eşkâlin belleğimden.
Zulmetler götürsün eşkâlini gittiğin yere.
Eşkâlini belleğimden al da git! Daha fazla

Bir Karşı Kıyı Şarkısı

karşı kıyı

Dostun dostluğunu alamazsın elinden
Ve sökemezsin içinden
Sökemezsin yıldızları yerlerinden
İçimde dalgaları fırtınaları
Ve özgür beyaz köpükleri var
Dostluk denizinin

Uğraşamam sözlerinizle
İzmir‘deyim oda oda bakışlarımla
Gökçeada’da
Bozcaada’dayım
Dostum bende ben dostumdayım Daha fazla

Karanlıkta

red_sonjaAteş yüzünü aydınlatıyordu. Gölgeler küçük iblislere dönüşerek bedeninde ve etrafında oynaşırlarken, yaktığı ateşin kalbine diktiği gözlerini yavaşça, kaldırdı.. “Çok zaman geçti” diye mırıldandı kendi kendine. Uzaklardan esen rüzgar alevin de etkisiyle iyice kırmızılaşan saçlarını hafifçe oynatıyordu. Gülümsedi bir çocuğun masumluğuyla.. Hoşuna gitmiş olmalıydı rüzgarın okşayışı. Belki annesini hatırlamıştı; dokunuşlarını. Yanından hiç ayırmadığı kılıcına baktı, kim bilir kaç kız çocuğunu yetim bırakmıştı. Aslında fazla üzüldüğü de söylenemezdi. Kim vardı ki günahsız yaşayan?  Kuzeyin vahşi topraklarından ayrılalı çok olmuştu. Bir savaşçı olarak doğmamıştı ama ettiği intikam yemini tanrıların dikkatini çekmiş ve ona bu büyük yetiyi kazandırmışlardı bir gece ansızın. Daha fazla

Bağ Bozumu Sonrası

yalnizYalnız  oluyor  ölümler
Hiç  bir  ölümün  içine  bir  başka  ölüm
Sığmıyor  doğumlar  gibi  çıplak  ve  yalnız
Bağ  bozumu  sonrası  gibi  toplanıyor
Yıllar  ölümün  içine  ölüm de
Sessiz  ve  ıssız  çukuruna

Ve  hiç  bir  ölüm   almıyor  kucağına
Sevdasını  bırakarak  bu  dünyada
Doluyor  bir  rüzgârın  içine
Olsa  da  ölümler  sevdalı  insanları
Ayrı  düşüren  sevdalarından Daha fazla

Dalgakıran

Ay yükselmeye başlamıştı yıldızlar ona eşlik ediyordu çok uzaklardan amadalgakiran ışıklarını ona yetiştirerek. Denizin üzerinde küçük balık sürüleri gibi oynaşan yakamozlar uzaklardan kıyıya kadar geliyor, dalgakıranın yosun tutmuş kayalıklarında kayboluyorlardı. Meltem hafifti, okşar gibi esiyordu. Çocuk biraz daha yasladı başını omzuna kızın. Kız da ona doğru biraz daha sokuldu.. Konuşmanın bir anlamı yoktu, meltem, yakamozlar ve ay en güzel aşk kelimelerini fısıldamaktaydılar. Kızın belini biraz daha sıkıca kavradı çocuk ayrılmak istemediği belliydi. Gözlerini açtı hafifçe en derinlerden gelen hüznün dışarı çıkmak istemesiyle.

Kızın saçları hafifçe dalgalanmaktaydı, kendisine az da küçük gelen hırkasından daha çok; çocuğun nefesiyle ısınmak ister gibi sokulmuştu.. Bulutlar hiç acele etmeden sırayla geçtiler üstlerinden.. Ay her bulutun arkasından çıkışında kızın saçları ve gözlerinde parlıyordu ve bu yansıma ayın kendisinden çok daha güzeldi.
Daha fazla