Yalnızlığa Dair

Derin ve gizli bir yalnızlığı yaşarız bazen. Alev, alev yanan umutlarımız, sevgilerimiz korlaşır; farkında olmadan boş, boş bakar gözlerimiz. Tek kurtuluşu ölmek! Ya da başka diyarlarda bizi tanımayan kimiz neyiz bilmeyen insanların arasında kaybolup gitmekte ararız. Oysa tek çare zannettiğimiz kaçışta; Daha fazla

Bazen İnmek Gerek Sahneden !

Bazen resim oluyorum durup soluklanıp baktığın, bazen ayna oluyorum bakarken kendin sandığın…

Bazen tam karşındayım sana göre seyirlik bir manzaranın en güzel karesi gibi, bazen de milyonlarca yıl uzağındayım hayatını adasan da ulaşamayacağın…

Bazen eleştirdiğin gibiyim eleştirmen için, bazen de hayranlığın oluyorum mağrur duruşlar da ki varlığım gibi…

Bazen tanıdığını tanımlıyorsun benden geçmiş anlarda öğrendiğin birkaç yavan söz cümlesiyle, bazen de susuyorsun acizliğinin farkındalığıyla… Daha fazla

Raif Efendi

kalabalik1Günlerim bir biri ardına sıralandı yine. Zaman durağan… Köşeye çekilip yaşamı seyrettiğim, cam fanusta görevi sadece yaşamak olan süs balığı misali gidiyor geliyorum. Sabah şiddetli ağrılar içerisinde uyandım. Yine yorgundum. Burnuma küf kokusu geliyor, bakıyorum sanki yastığımdan çıkıp hızla evi dolaşıyordu. Güneş girsin, ısıtsın, kurutsun nemi istedim, mevsim de bana küsmüş olacak ki hava kapalı ve yağmurluydu. Şaşırmıyorum, aksine gülümsüyorum “Sizde haklısınız. Ben güneş olsaydım böyle depresif ruh haline doğmazdım” diyorum. Daha fazla

Sonra !

Expectation Sabahın erken saatlerinde kalkmıştı adam,önce yüzünü yıkadı sonra rahat olsun diye ranzadan bozup yere yaptığı yatağını düzeltti. Ne giyeceğim diye düşündü önce, sonra ceylan motifli beyaz perdesini açıp dışarı baktı,hava nasıl diye… Hava kapalı gözüküyordu,acaba soğuk muydu? Bunu anlamak için pencereyi açtı, önce kafasını çıkardı, sonra ellerini tuttu havaya, serindi biraz hava…  Ama aldanmamak gerekirdi yine, çünkü adamın oturduğu evin etrafı binalarla çevriliydi ve yüksekdeydi. Daha fazla

Aşk Dokunur Kalplere

127665

Aşkın vuslat çizgisini geçmiş veya sevdayı iki farklı bedenden tek bir ruha yükseltmiş istisna ve bir o kadar da müstesna kalpler de dâhil aşkın öyle boyutları vardır ki, dokunur. Bazen sersemletir, bazen serinletir. Bazen çağlar, bazen dağlar. Bazen durulaştırır, bazen durultur. Ah aşk… Dokunur. Hem de her kalbe farklı, her sevdaya farklı dokunur. Her zamanda farklı, her mekânda farklı.

Daha fazla

Aşk..

kalplerHer “seni seviyorum” cümlesinin içinde gizliden gizliye, el pençe divan boyun eğmiş “sen de beni seviyor musun?” sorusunu saklamak ve böylesi daha nice cevabını bildiğin sorular sorup, ardından cevapsız kalmaktır aşk…

Haklısın, seni tanımadan önce böyle bir hayatın olduğunu bile bilmiyordum. Söylenenler doğruymuş: Güneş doğarmış, dünya dönermiş, ay tutulurmuş. Hatta seninle, bir başka doğarmış, bir başka dönermiş, bir başka tutulurmuş. Sana çok teşekkür ederim sevdiğim. Ben mutluluğu senden öğrendim; mutluluğa ulaşma yolunda harcanan çabanın mutluluğudur aşk… Daha fazla

Mısralar..

Bir sabah uyandığımda ölmüştü.kalbim
Önce kızdım ona, her şeyimi aldın götürdün diye.
Ama sonra anladım ki beni duymuyordu.
Yüreğim.
Tek duyduğu;
Gözyaşımın, hıçkırıklarımın haykırışlarıydı.
Sürekli elveda diyen bir kızın,
Sesini duyduğunu söyledi sonra bana…
Dedim; boşver duyma,
Sevecek olan gitmezdi…

Metehan AKPINAR

Fotoğraf: (http://www.resimmax.com/data/media/341/kumsala-cizilen-kalp.jpg)

Biliyorum, Sen Gitmelisin..

yalniz-rihtimTükenmişlerle ben baş ederim
Koluna umutlarını tak,
Son bir kez arkana bak,
İstersen canımı da veririm…
İçim acımaz, olmam ki ziyan,
Karartmam gecelerimi inan
Ay’la arkadaş olur,
Yıldızlar altında güneşlenirim…
Sen her şeyi unutabilirsin,
Hiç yaşanmamış sayabilirsin,
Canını yakarsa, çekip anıları vurabilirsin,
Onları da kendi ellerimle gömerim…
Dinleme o şarkıyı bir daha sevgilim,
Kahretme kendini, solma güzelim, Daha fazla

Ölenle Ölünmez

olenle-olunmez1Ölenle ölünmez denilir..
Ölenle ölünür bugün,
Gidenle gidilir..
Gidemeyen kaybedendir..
Gidip bulamayan ahmak değildir ama
Peşinden gitmeyen kendini mahvedendir.

Erkan Mercan

Unutulan Olmayacaksın

bulutSeni seviyorum ey sevgili..!
Başkasını sevsen de seviyorum seni.
Sen beni unutsan da bende unutulan olmayacaksın.
Dilersen hiç gülümseme bana,
Ama ben her zaman yüzünde tebessüm olacağım.
Rengini al götür istersen hayatımın.
Ama ben senin rüyalarını bile en güzel renklerle süsleyeceğim.
Duydum ki başkasına gülümsüyor, elini tutuyormuşsun.
Buna üzüldüğümü sanma…
Ama dikkat et seni ağlatmasınlar.
Senden ayrılırken ağlıyorsam da… Daha fazla

Fısılda; Cesaretin Var Mı Aşka?

sevgiBir camın buğusunda yaşanmamalı aşk,
Ya da yüksek bir dağın tepesinde..
Halka açık mekanlarda yaşayabilmek lazım aşkı,
Korkmadan, çekinmeden..
Dahası, aşkın bunu bilirken..
Aşk;
Bu hissi, onunla göz göze yaşayabilmektir. Daha fazla

Ben Ömrümde…

ayrilikBen ömrümde bir tek mutluluk bulabildim, sadece bir tek…!

Ne bir hafta, ne bir ay ne de bir yıl,

Ne bir mevsim, ne bir zaman,ne bir başka an…!

Bir tek güneş, güneş gibi doğdu karanlıklarımın üstüne.

Bir tek o gün ışık, ışık gibi parladı ruhumun derinliğine. Daha fazla

Seni seviyorum!

Koşa koşa gelsem açar mısın kucağını?

Ellerimi uzatsam tutar mısın, ısıtır mısın üşüyen ellerimi sımsıcak, pamuk gibi yumuşak ellerinle? Soğuktan kıpkırmızı olmuş burnumu öper misin, yanaklarıma dokunur musun? Bilir misin, seni seviyorum ben. Bilirsin elbet! Bilmesen gülmezdin üşüyen ruhumu ısıtmak için. Almazdın yumuşacık ellerine minicik kalbimi. Dokunmazdın acıyan yüreğime. Daha fazla

Ölüm Değil Beni Korkutan

kalpBeni korkutan ölüm değil inan…
Ben..!
Ölmekten korkuyorum…
Çubuğunu yakıp bir kızılderelinin,
Keyifle çadırında oturması,
Dumanla anlatmak istediğini
Anlatması gibi…

Neden…?
Ben konuşarak sevdiğimi anlatamıyorum, neden? Daha fazla

Biz ne ara mutluyduk, hatırlar mısın?

yalnizlik

Gidip kendime kahve alacağım hayatım, sen de ister misin? Belki yüreğimizi yeniden ısıtmaya yardımcı olur!

Sevdiğimiz zaman gösterirdik sevdiğimizi, bir zamanlar. Annemize sarılır, öperdik yanaklarından. Babamız bizi sırtına alır gezdirirdi. O zamanlar henüz gökdelenler yoktu. Delememişti kimse göğü, ve hala bir şansımız vardı zıplayarak gökkuşağına erişmek için.

Daha fazla

seni sevdiğimi

aşk

Ellerine bakıyorum,

gözlerine bakıyorum,

dudaklarına bakıyorum,

kızmıyorsun ya!


Kızmazsın biliyorum.

 

Daha fazla

Sevgilim! Sen misin?

aşk

Bahçelerde ve yollarda saklambaç oynardık, gözlerimi kapatır sayardım. Gözlerimi açıp etrafıma baktığımda sadece seni arardım. Sobelenmek umrumda değildi, seni görünce bekler, yanında koşardım, önce sobelemek için değil, elin elime değer belki diye. Bir kovukta birini görürdüm, nefesini duyardım, kokusu gelirdi burnuma, sendin o.

Dünya küçülürken büyüdüm ben. Okullara gittim. Seninle tanıştım. Okul bitince çarşıya çıkardım. Yollarda yürürdüm, belki sen de aynı yollarda yürürsün diye. Belki karşılaşırız da selam verirsin, gülümsersin diye. Yürürken birini görürdüm önümde yürüyen. Yavaşlardım. Endamı sana benzerdi, sesi seninki gibiydi, kokusu senin kokundu, sendin o. Daha fazla

Beş Dakika Yaşayacaktım Gözlerinde

bes-dakika-yasayacaktim-gozlerindeBir garip yolcuydum hayatta, öyle ki hayat bir defaya mahsustu, olukça garipti ve istesen de istemesen de yolcuydun. Bir biri üzerine çöken domino taşları altında ezilerek ilerliyordum, buna zaman diyorlardı umuda göz kırpanlar. Dağları aşıyordum, önüme uçsuz deryalar çıkıyordu, suyu yarıp geçiyordum, bu defa bedbaht çöllerin kızgın kum fırtınalarına gömülüyordum. Sonrasında yağmur ormanlarında her damla silis taşı niyetine eziyordu bedenimi. Tüm mesafeler dile gelse de isminle, sen gelmiyordun. Her ölüm yeni bir ölüm doğuruyordu ve bilmiyordun izin verseydin beş dakika yaşayacaktım gözlerinde…

Neden yazıyorsun diye sorardın bazen. Bazı şairler şiir yazmaz sevdiğim. Hayattan çalarlar, hayatın onlardan çaldıklarını, olası bir körlüğün kör olası arifesinde. En mübah hırsızlık, en meşru ödeşmedir bu belki de. Ve ben ödeşemesem de gözlerinle, alçak gönüllü gülümsemelerimin altında yatan alçak bir gönlü saklayama da bakışlarım ve sen çalsan da beni her lahzada hayattan, bedenimi ele versen de teneşirlere, kelepçeleri bilezik bilsem de, ömrüm harap olsa da bukağı nöbetlerinde ben hep beş dakika yaşamak isteyeceğim gözlerinde. Daha fazla

Senden Geriye Tomurcuklar Kaldı

senden-geriye-tomurcuklar-kaldi1Farz olduğu zaman sevginin gözyaşları, toprağıma
Artık hiçbir önemi kalmıyor
Kara borsaya düşmüş yağmurların
Tetikte kalmış parmaklar işaret ediyor
Gezi, gözü, arpacığı…

İlaveten ölüyorum biçimsizliğimde
Hüzne serenatlar yazıyor, yalnızlığım
Temaşa ile dalgınlığında gözlerinin
Elektrik çarpıntılarının izi kalıyor
Ruhumun her bir köşesinde
Neden Allah’ım!
Yetmedi mi geçmişteki isyanlarım?

Diğerlerini dışarıda bırakmayan içsel hesaplaşmalar
Üzerine dışarıda hayat bulmaya çalışan sünepe dokunuşlar
Nüshası olmayan sevgim, değersizleşiyor
Her dönüşünde bu kahpe çarkın
Daha fazla

Bir Gün…

2uel34n1

Bir gün yağmurlu bir sokak bulsak,
El ele tutuşup düşlerde boğulsak,
Maksat hep birlikte olsak !

Bir gün koşarken uyansak,
Ya da aniden doluya tutulsak,
Nefesler iç içe geçmişken boşlukta kaybolsak,
Ya da tekrar o günün sabahında buluşsak,
Biraz acemice dokunsak da
Fark etmez,
Maksat hep birlikte olsak…! Daha fazla

Pek de ıssız olmayan bir adamın pek de ıssız olmayan hikayesi

69258301Bu sıralar hepimizin diline “Anlamazdın, anlamazdın / kadere de inanmazdın” sözlerini dolayan Issız Adam’ı geç de olsa izledim. Filmin ‘90’lar Türk sinemasındaki “vasat-fakat-seyredilse-bir-şey-kaybedilmez” tarzının örneklerinden biri olduğuna dair bir ön yargım vardı, bu ön yargımı pek de haksız çıkmadı. Zira filmin popüler sinemamıza hakim olan “popülerin popüleri” üslubundan hiç de ayrılır yanı yoktu.

Dikkat, bu yazı filmin içeriğine dair bilgi içermektedir!

Bir aşk hikayesi anlatılıyor Issız Adam’da… Zengin bir restoran sahibi olan Alper, hanım kızımız Ada’yla bir kitapçıda karşılaşınca hayatının aşkını buluyor. Her zamanki gibi kızımız ilk önce –pek de uzun sürmeyen- bir naz yapıyor, daha sonra olaylar gelişiyor. Evet, konu ve gidişat klişe… Ama asıl eleştirdiğim bu bile değil. Sorun, filmin oldukça zorlama ve yapay olması. Zorlama, çünkü filmin senaryosu ve gidişatı zorlama bir tümden gelim mantığıyla işliyor. Bir ilişkide olması gereken unsurların listelenip filmin bir köşesine sıkıştırılmaya çalışıldığı, bunun da basit yollarla yapıldığı bir film bu. Zira çiftimizin ne kavgalarının, ne sevişmelerinin, ne ayrılıklarının altı doldurulmuş. Son derece duygusuz sahneler izliyoruz. Kavgaları, barışmaları, sevişmeleri, ayrılıkları televizyonda görebileceğimiz herhangi bir aşk dizisinden farksız olarak neredeyse jet hızıyla birbirini takip ediyor. Daha fazla

Bahar (I)

 

…ve her bahar gelişinde ben

şapkamı güneşe asıp

kendime

unutma beni çiçeklerinden bir yorgan yapıyorum.

 

 

Daha fazla

Boş Bir Mektup

mektupBiraz önce elimde boş bir mektup vardı, okunmaya hazırlıksız bir yazı. Kimse okumasın diye daha yazmamıştım. Canıma tak etti feryatları,”yaz” dedi beni, çünkü yazmak hayattan öç almaktı bir nevi. Oysa hiç yazmadım ben ruhumda zorla sıkıştırılmış namlusu kendine dönük mersiyelerimi, içinden onca harf çalınmış alfabemle. Oysa boştu bu kâğıt biraz önce bütün çıplaklığıyla.

Biraz önce elimde boş bir mektup vardı, berraklığını hiç kaybetmemiş sesinin yadigârı. Yalnızlığın ritmini arıyordum bütün solo parçalarında, aşk bestelerinin. Belki de sadece seni dinlemek isteyişindendir, sağır kulaklarım, yine bu yüzdendir belki duyabildiğim en güzel şarkı, senin sesin. Acaba kalmış mıdır bana da yokluğunun acısını dindirecek kadar sessizlik musikisi? Biraz önce elimde boş bir mektup vardı, tıpkı ismin, tıpkı yüzün gibi nur ve seni anlatmaya yetersiz olduğu için utanıyordu bütün sözcükler. Necm-i gisü-dâr boşluklarında bir ümit çığlığıydın dudaklarımda. Her kelimeyi en iyi arkadaşımmış gibi seçiyordum ama nedense her seferinde hayal kırıklığı olarak geri dönüyordu çehreme. Daha fazla

Aşk Parıltıları Veya Seni Sevmenin Bencesi

hearthAnd olsun bütün sevenlere ve aşklar olsun bütün sevilenlere ki nice kapılar aşıp geldiğim gönül kapına sevgiden çelenkler bırakmak, kalbime miras bıraktığın hasretine kandan kınalar vurmak ve gönül âleminde hasbi hal ile yâd etmekmiş seni sevmek…

Sevmek… Nedir sevmek? Pek çok insan “seviyorum” der fakat bunlar içinden bir kısmı sever, yine maalesef ki sevenlerin çok azının içindeki gerçek sevgidir… Sevgiye çıkan çok yol vardır bu yüzden sevgi çok karıştırılır. Bazı duygular, sevgiye sadece benzerdir… Bende ise bu durumun tam tersi, ben sevdiğimi ruhumun odağına yerleştirdiğim için hayatta nereye baksam, ne hissetsem onun sevgisine benziyor. Hayat onun sevgisine benziyor. İnsan sevmeye dursun! Benliğimin eş anlamlı kelimesiymiş seni sevmek…
Daha fazla

Ah Barış abi, aşk olsun!

bmanco2Bir 31 Ocak gecesi Türkiye’de yaşayan insanların çoğu dua ediyordu, çok uzun sürmedi, kaybettik Barış abimizi. Yıl 1999 idi. Daha topu topu 56 yaşında idin Barış abi. Üstelik yaşını göstermiyordun bile. Geride biri Doğukan, biri Batıkan, milyonlarca Türk çocuğu bırakmıştın üzülen. Sonra biz şarkını dinlerken sen dedin ki “unutma ki dünya hali, veren Allah alır canı”..biz de dedik ki “ben nasıl unuturum seni, can bedenden çıkmayınca!”

Seni yurtdışında “sebzeye meyveye şarkı yapan adam” olarak bildiler. Kim cesaret edebilirdi “Domates, biber, patlıcan” diye aşk şarkısı yapmaya, senden başka? Hapşırana ne verileceğini senin tariflerinden öğrendik hepimiz; “nane, limon kabuğu, bir tutam zencefil”. “7’den 77’ye” herkes severdi seni. Ispanak yemeyi, dişlerimizi fırçalamayı, arka koltukta oturmayı, asıl önemli olanın bir işi iyi yapmak değil de o işi yapabilme cesaretini göstermek olduğunu senden öğrendik. Çaba göstereni takdir etmeyi de.. Herkes 10 puan verirdi herkese..ve hepimiz şampiyonduk. Sen tanıttın bize dünyadaki diğer ülkelerde yaşayan insanları ve senden öğrendik aslında hepimizin ne kadar da aynı olduğunu. Senin sayende “memlekete nere” diyene “bu dünya benim memleket” diyoruz. Kul Ahmet’in neden Ahmet Bey olduğunu da, “ya nasip”in ne demek olduğunu da senden öğrendik. Neler öğrenmedik ki senden? Daha fazla

Bu Kalp O’nu Unutmaz

images2

Bir rüyanın sabahında ne yaptığımı bilmez halde buluyorum kendimi. “Unuttum” dediğimden beri 3 ay geçti. Ama unuttuğum O değildi. Vurgun yiyen gönlümün sesini kesemeyeceğim gerçeğiydi.

Bu aklıma geldikçe de kendimi kaybediyorum. Onu yitirmiş olmanın üzüntüsü deli ediyor beni. Tanınmaz hale geliyorum. Biliyorum. Sevmem lazım, içime sığmayan sevgimi birine vermem gerekiyor. Yalnız bunu söylerken de unutuyorum bir gerçeği. Kimseyi koyamayacağım yerine, onun gibi olmayacak kimse. Ona benzemeyecek. Onun gibi konuşup onun gibi gülmeyecek. Kimseye de haksızlık edemeyeceğim ona benzemiyor diye. Oyalayamayacağım başkasını. Biliyorum unutamayacağım onu ve belki de asla aşık olamayacağım bir daha. Daha fazla

Ben Sana Aşığım, Senin Haberin Bile Yok

Sabah kalktığımda gözlerimi sana açıyorum.Kokubunalimn geliyor burnuma ansızın, mutlulukla uyanıyorum bu yüzden. Seni göreceksem o gün, hazırlanıyorum hemen. Duş alıyorum, en güzel kokuları sürüyorum üzerime, en güzel giysilerimi giyiyorum, saçlarımı tarıyorum, ki çoklukla anlamsızdır bu sonuncu. Evden çıkmadan bakıyorum son kez aynaya, yine de senin yanına yakışacak kadar güzel bulamıyorum kendimi, tüm kendini beğenmişliğime rağmen.

Sonra koşa koşa geliyorum sana, bayram sabahı uyanan çocukların heyecanıyla. Sen bilmiyorsun.

Bekliyorum seni, arıyorum seni, seni görmek için bahane arıyorum, seninle konuşmak için, belki her gün defalarca görüyorum seni. Yine de yetmiyor bana. Bazen yanıma geliyorsun, gözlerime bakıyorsun, gülümsüyorsun, yüreğimi eritiyorsun, bilmiyorsun. Daha fazla

Previous Older Entries