Hani bazı güzellikler insana hayatında bir-iki kere sunulur ya? Sen de benim hayatımdan geçerken uğradığın o gün yaşantıma güneş doğmuş aslında. Kalp arsızdır, birine kaydığında zannedersin ki umarsızca açtığın kalp ömür boyu kalacak orada. Ama gözlerinin önünde uçuşup duran perdeler indiğinde eş ruhunu bulamayan kalp yeniden yollara düşer bakmadan ardına.
Aşk çocuktur, umarsızdır; aşk uçucudur, şeffaftır; aşk hırçın, bir o kadar da haindir. Daha fazla
Kalp Arsızdır
13 Nis 2010 1 Yorum
in Deneme Etiketler:acı, arsız, arzu, Aşk, çocuk, öfke, beklenmedik, ben, dans, Deneme, dudak, eş ruh, göz, gözlerin, güneş, güzellik, hain, hamle, hayat, hırçın, ipeksi, kalp, kırılgan, Melek Mızrak, perde, romantik, ruh, sarılmak, sen, sevecen, Sevgili, sımsıcak, tango, Tanrı, ten, tutku, uçucu, umarsız, Yalnızlık, yol, şeffaf, İnsan
Ve Kapanacak Perde!
28 Mar 2010 2 Yorum
in Deneme Etiketler:ahiret, Ayna, öteki hayat, Deneme, hayat, hereafter, kadın, koku, other life, perde, rüya, screen, Sevgili, Sinan Çavdarlı, uyku
Ve kapanacak perde.
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak! Kapısını aralayıp girdiğimde düşlerinize, uyandığınıza lanet ederek başladığınız o günden sonra eskisi gibi olmayacak hiçbir şey.
Vazgeçtiğim her şey yeni bir vazgeçiş olarak dökülüyorken üzerime, bardaktan boşanırcasına hem de. Sesleniyorum uzaklardan hem hepinize hem hiç kimseye, belki de sadece kendime. Olmayacak diyorum olmayacak!!! Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Daha fazla
Sevgiliye Mektup
28 Mar 2010 Yorum bırakın
in Deneme Etiketler:alev alev, Ayrılık, Aşk, Özlem, Deneme, fatoş ceylan, Hasret, hayaller, küçücük bir gülüş, oh dear, oh my dear, Sevgili, sevişme, sigara, Sinestezi E Dergi, takvim, taş duvarlar, ten
Ey Sevgili!..
Görebiliyor musun etrafımda düşlerimi sarmalayan demir parmaklıkları? Hayallerimin uçmasını engelleyen taş duvarları…Alıyor musun keskin küf kokusunu? Soğuğu, yalnızlığı, hasretliği benim kadar içine çekebiliyor musun ey sevgili? Duyuyor musun çaresizliğimin sessiz çığlıklarını? Sıkışıp kaldığım suskunlukta sayabiliyor musun ilerleyemeyen adımlarımı?
Söyleyemediğim sözler boğazımda düğüm düğüm… Alamadığım acı bir nefes göğsümü acıtan, ellerim, titreyen ellerim bomboş kaldı havada aşkını yakalamaya çalışan. Sürgün misali geceler sabahları olmayan. Daha fazla
Bahar Gelmiş Bu Şehre
15 Mar 2010 Yorum bırakın
in Şiir Etiketler:Aşk, aşık, bahar, gece, kalp, kar, koku, kuşlar, kırık kalp, Sevgili, soğuk, Tanju Şahin, türkü, toprak, uçurtma, Umut, uyku, yar, yıldız, şehir
Bahar gelmiş bu şehre
Eteklerinde cıvıldayan kuşlar
Karlar erimiş
Soğuklar bitmiş
Bahar gelmiş bu şehre
Kırılan kalpler
Bir kez daha
Aşık olmaya
Yemin etmiş
Bahar gelmiş bu şehre
Dallarda zerdali uğultusu
Toprakta umudun kokusu Daha fazla
Nehir
08 Mar 2010 2 Yorum
in Aşk, Deneme Etiketler:Aşk, Deneme, Dr.Murat Şahin, murat şahin, nehir, river, Sevgili, Sinestezi E Dergi, zahir

Yine bir yol ayrımındayım, yeni seçimlerin ertesinde ve bir çoğunun da arifesinde. Kabına sığamamak bu olsa gerek; durağan şeylerin batışması tenime. Huzurun peşinden koşturup durmakmış hayat dedikleri. Belki de nehirler gibi oradan oraya akmanın bir sebebi. Neyse ki hiç bir nehir yokluğa akmıyor, denize dökülüyor çoğaldıkça… Tarihe bakıldığında hangi hicret tekamülle sonuçlanmamış ki? Değişebilmek için, bir şeylerden vazgeçmek gerekiyormuş demek ki! Olanı biteni içine iyice sindirip toplayıp bavulunu, yorgun ve küskün gözlerini ufka dikip, küçük bir umut kıvılcımının peşinden gidebilmek gerekiyormuş bazen.
Öylece suskun kalamadım, görmezlikten gelemedim. Duymazlıktan gelemedim yüreğime fısıldayan hayatın sesini. Ensemde hayallerimin o sıcak soluğu cezbederken beni, bir şeyler yapmalıydım kendi adıma, çocukluğumun anısına ve annemin hatırına. Affet beni, hepsi daha yıllanmış olabilmek içindi bir şarap misali. Ve daha çok pişebilmek içindi… Daha fazla
Seviyorum Seni
05 Mar 2010 1 Yorum
in Aşk, Şiir Etiketler:love me, love songs, love time, selen urcan, seni seviyorum, Sevgili, ı love you
Kadehlere doldurup boş içiyorum seni yudum yudum,
Tadına vardıkça her zerreme işleye işleye.
Bir sigara sarıyorum sonra dumanında boğuluyorum.
Bir kayıp türküyle hasretine dalıyorum,
Özlem sarıyor ruhumu ,
Çığlık çığlığa seviyorum seni,
Sus pus seviyorum seni.
Dengeleri alt üst edip seviyorum seni.
Saatler adınla gelip geçerken,
Her saniye daha bir çok seviyorum seni. Daha fazla
Onsuz Yalnız!
01 Mar 2010 Yorum bırakın
in Aşk, Deneme Etiketler:Ayrılık, Aşk, hayat, onsuz, selen urcan, Sevgili, yalnız, İnsan
Biz, tek kişilik hayatımızdaki tek insanlarız. Bir arkadaş, bir sırdaş, bir kardeş, bir anne yada bir sevgili ne fark eder. Paylaşılmazki yalnızlık! Kalabalıkta bir yalnız! Yalnızlar içinde bir yalnız!
Kafamı kuma gömmek istiyorum, çaresizce beklemek. Çekmecede ki en keskin bıçak olmaktan yoruldum. Kenarda öylesine bir meyve bıçağı olmanın dinginliğiyle yaşamak nasıl olurdu acaba?Yataktan hiç kalkmadan yastıkların arasında kaybolmakta var şimdi. İçimi acıtıyor yokluğun, derin derin sızlıyor ruhum. Acaba diyorum bu mu cehennem? Nasıl bir sınav bu böyle. Şıklar yanlış soru çözümsüz, boş bırakmaksa imkansız. İşte bu yüzden yalnızım artık. Bu paylaşılmayan konuştukça azalamayan bir acı. Alev alev bir yangın. Anlayacağın kül bile olamadım daha, yeniden doğabilmek için küllerimden!!! Daha fazla
Sen!
27 Şub 2010 Yorum bırakın
in Edebiyat Etiketler:Aşk, selen urcan, sen, Sevgili
Bir günahsın silueti ruhuma zehirli bir ok gibi saplanan
Bir kahkahasın günü dolduran
Bir ateşsin anı tutuşturan
Bir çapkınsın daldan dala
Bazen bir arsız
Divane bir aşık,yaramaz bir çocuk
Ya da tam o roldeki ‘ıssız’
Yaşam rengisin az bulunandan Daha fazla
Sıradan Bir Gün !
02 Ara 2009 1 Yorum
in Aşk, Deneme, Serbest Yazı Etiketler:Ayrılık, Aşk, Ağlamak, dîde-i giryân, dramatik, facebook, feryat, gölge, göz yaşı, gözyaşı, güzel, gece, hüzün, kavuşmak, mete akpınar, metehan akpınar, Mustafa Ceceli, night, rüya, Sevgili, Sinestezi E Dergi, ten oyalanır can yanar, unutamam, unutmadım, yar, yavaş yavaş
Sıradan bir gün daha geride kaldı. Güneş batıyor yavaş yavaş.. İnsanlar evine çekiliyor. Kim bilir neler yaşadılar bugün.. Neye üzüldüler? Neye sevindiler? Ne kaybettiler? Ne kazandılar acaba..? Sıradan bir gün işte yine seni düşünüyorum. Yine aklımın bir köşesindesin, rahat durmuyorsun. En yakınken en uzak olmuştun ya hani, şimdi en uzakken en yakınsın bana..
Aklımda, kalbimde, her baktığım yerde, her baktığım kişide senden bir şeyler görüyorum. Özellikle de gözlerin hiç gitmiyor bu kör olası gözlerimin önünden. Daha fazla
Git !
23 Kas 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Edebiyat, Şiir Etiketler:ahcar, al da git, Alparslan Tolga AKPINAR, avaze, Ayrılık, Aşk, Âfitab, Âvâz-ı ra`d u sâika, buse, dîde-i giryân, dehr, Edebiyat, eşkâl, güftar, hande, hüzn, memâlik-i huzur, nazım, nesir, rüzgar, Sevgili, tolga akpınar, yar, zerre-i miskal, zulmet, Şiir, şair
Şimdi sen gidiyorsun, git.
İzin silinsin bıraktığın yerdeki.
Kokunu rüzgar götürsün gittiğin yere.
Geçmişini, geleceğini al da git !
Utanmaz gülücüklerin de gitsin seninle,
Kalmasın hafızamda zerre-i miskalin.
Handelerini rûzgâr götürsün gittiğin yere.
Zerre-i miskalini hafızamdan al da git.
Rüyalarımda bile görmeyeyim seni,
Silinsin eşkâlin belleğimden.
Zulmetler götürsün eşkâlini gittiğin yere.
Eşkâlini belleğimden al da git! Daha fazla
Raif Efendi
02 Kas 2009 2 Yorum
in Deneme, Edebiyat, Serbest Yazı Etiketler:ağrı, öfke, öfkelenmek, üzülmek, üzüntü, düzen, depresif, derya koşar, Edebiyat, en iyi, fanus, Film, gülümseme, güneş, geçmiş, hikaye, ilgili yazı, karakter, kitap, kış, mevsim, nem, Raif Efendi, roman, ruh, Sabahattin Ali, sessiz, sevgi, Sevgili, sistem, sıkıntı, yazın, yaşam, yağmur, zaman, İnsan
Günlerim bir biri ardına sıralandı yine. Zaman durağan… Köşeye çekilip yaşamı seyrettiğim, cam fanusta görevi sadece yaşamak olan süs balığı misali gidiyor geliyorum. Sabah şiddetli ağrılar içerisinde uyandım. Yine yorgundum. Burnuma küf kokusu geliyor, bakıyorum sanki yastığımdan çıkıp hızla evi dolaşıyordu. Güneş girsin, ısıtsın, kurutsun nemi istedim, mevsim de bana küsmüş olacak ki hava kapalı ve yağmurluydu. Şaşırmıyorum, aksine gülümsüyorum “Sizde haklısınız. Ben güneş olsaydım böyle depresif ruh haline doğmazdım” diyorum. Daha fazla
Sevgiliye Şiir – Saim Urungu MARAŞ Anısına!
01 Ağu 2009 4 Yorum
in Aşk, Şiir Etiketler:anısına, Aşk, saim urungu maraş, Sevgili, veda, Şiir
Her gün aklın kadar yol yürüsen de
Akıllar yürümez seni görünce
Ulu bir çınarın kökleri sende
Dalları kurumaz seni görünce
Bu sevda çok büyük, bu sevda ağır,
Öyle ki; yüküne dayanmaz bağır.
Konuşan lal olur, işiten sağır,
Görenler göremez seni görünce.
Ne kadar büyükmüş aşkın bedeli,
Mecnun derde düşmüş burdan gideli
Şirin’in yoluna yaş döken deli
Dağları yaramaz seni görünce. Daha fazla
Biliyorum, Sen Gitmelisin..
30 Nis 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:acı, arkadaş, Ay, Aşk, can, gülşah üremli, güneş, güzel, gece, git, Gitmek, inan, sevgi, Sevgili, tükenmiş, Umut, unutmak, unutmamak, yaşamak, yıldız, ziyan, Şiir, şarkı
Tükenmişlerle ben baş ederim
Koluna umutlarını tak,
Son bir kez arkana bak,
İstersen canımı da veririm…
İçim acımaz, olmam ki ziyan,
Karartmam gecelerimi inan
Ay’la arkadaş olur,
Yıldızlar altında güneşlenirim…
Sen her şeyi unutabilirsin,
Hiç yaşanmamış sayabilirsin,
Canını yakarsa, çekip anıları vurabilirsin,
Onları da kendi ellerimle gömerim…
Dinleme o şarkıyı bir daha sevgilim,
Kahretme kendini, solma güzelim, Daha fazla
Ölenle Ölünmez
23 Nis 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:ahmak, Aşk, Ölüm, bugün, bulamamak, bulmak, erkan mercan, giden, Gitmek, kaybetmek, Kayıp, mahvolmak, sevgi, Sevgili, yaşam
Ölenle ölünmez denilir..
Ölenle ölünür bugün,
Gidenle gidilir..
Gidemeyen kaybedendir..
Gidip bulamayan ahmak değildir ama
Peşinden gitmeyen kendini mahvedendir.
Erkan Mercan
Unutulan Olmayacaksın
23 Nis 2009 1 Yorum
in Aşk, Şiir Etiketler:Aşk, Ağlamak, Özlem, üzüntü, göz yaşı, gülümseme, gülşah üremli, kalp, mutluluk, rüya, renk, sen, seni seviyorum, sevgi, Sevgili, tebessüm, unutmak, zaman, Şiir
Seni seviyorum ey sevgili..!
Başkasını sevsen de seviyorum seni.
Sen beni unutsan da bende unutulan olmayacaksın.
Dilersen hiç gülümseme bana,
Ama ben her zaman yüzünde tebessüm olacağım.
Rengini al götür istersen hayatımın.
Ama ben senin rüyalarını bile en güzel renklerle süsleyeceğim.
Duydum ki başkasına gülümsüyor, elini tutuyormuşsun.
Buna üzüldüğümü sanma…
Ama dikkat et seni ağlatmasınlar.
Senden ayrılırken ağlıyorsam da… Daha fazla
Fısılda; Cesaretin Var Mı Aşka?
22 Nis 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:Aşk, duygu, erkan mercan, fısıldamak, fısıltı, göz göze, his, söylemek, sevgi, Sevgili, yaşamak, Şiir
Bir camın buğusunda yaşanmamalı aşk,
Ya da yüksek bir dağın tepesinde..
Halka açık mekanlarda yaşayabilmek lazım aşkı,
Korkmadan, çekinmeden..
Dahası, aşkın bunu bilirken..
Aşk;
Bu hissi, onunla göz göze yaşayabilmektir. Daha fazla
Geri dön..
19 Nis 2009 1 Yorum
in Aşk, Şiir Etiketler:Özlem, Üşümek, çaresiz, bahar, gece, gonca akpınar, korku, nefes almak, Sevgili, Yalnızlık, yaşamak
Seni özlerken nefret ettim ben bu baharlardan!
Herkes sevgili, herkes cıvıl cıvıl..
Bense yine yalnızlığımı giyip gecelerdeyim,
Yorgun ve çaresiz..
Tek başına!
Ve yine yalnızlığa dönmenin gurursuzluğuyla,
Yürüyorum..
Kapanmasın kapılar,
Hep açık kalsın istiyorum.
Sensiz üşüyorum,
Korkuyorum,
Ellerimi tut!
Nefes almak, yaşamak istiyorum..!
Gonca AKPINAR
Fotoğraf: (http://carilee.files.wordpress.com/2007/12/you_re_never_alone_by_reeejoice.jpg)
Nöbette..
08 Nis 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:Asker, Aşk, Özlem, gözyaşı, nöbette, paylaşmak, sen, serhan yüksel, Sevgili, zaman, Şiir
Saat yedi otuz beş
Seni düşünerek geçti kaç saatim
En iyi zaman seni düşünerek geçiyor zaten
Birde sigaramdan derin nefesler çektiğimde
Sebebini bilirsin parasız günlerimizden
Tek bir nefesi bile paylaştırdı o günler
Olsun sen vardın yanımda
Ve ders kitapları ve defter
Ve ellerin vardı yüzümü okşayan
Senin canın vardı canımda
Bir çocuk vardı benimle oynayan Daha fazla
Biz ne ara mutluyduk, hatırlar mısın?
22 Mar 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Başkaldırı, Felsefe, Psikoloji, Serbest Yazı, Sosyoloji Etiketler:alper akpınar, Anne, ateş, Aşk, Ölüm, Baba, Düşünmek, gökdelen, gökkuşağı, gökyüzü, hayat, kahve, kalp, kirlenmek, paylaşmak, sevgi, Sevgili, toprak, Yalnızlık, yaşam, yaşamak, zenginlik, İnsan
Gidip kendime kahve alacağım hayatım, sen de ister misin? Belki yüreğimizi yeniden ısıtmaya yardımcı olur!
Sevdiğimiz zaman gösterirdik sevdiğimizi, bir zamanlar. Annemize sarılır, öperdik yanaklarından. Babamız bizi sırtına alır gezdirirdi. O zamanlar henüz gökdelenler yoktu. Delememişti kimse göğü, ve hala bir şansımız vardı zıplayarak gökkuşağına erişmek için.
Sadece senin için..
07 Mar 2009 7 Yorum
in Aşk, Mektup Etiketler:alper akpınar, Ayrılık, Aşk, Özlem, gamzeler, güneş, Hayal, love, ruh, Sevgili
Gamzelerinin içinde sonsuza dek yaşayabilirdim biliyor musun!..
Nerden bileceksin. Yine de boşver. Senin bir anlık hayalin bile yeterince mutluluk veriyor bana.. Gamzelerin senin olsun. Varsın aydınlatmasın gözlerin gecemi, varsın gülümsemen ısıtmasın ruhumu. Hayalin bana yeter. Sesin, gülüşün, bakışın yeter. Dokunmasan da olur. Varsın ellerim değmesin ellerine, bazen yüzüme bile bakmasan da olur. Bazen gülümsüyorsun ya, bazen azıcık bir ses çıkıyor gülerken, mutlu olmama yeter.
Biliyor musun, seni görmediğim günümü hiç yaşamamayı tercih ederim..ve seni neşeli değilken gördüğüm günleri silebilmeyi ikimizin de geçmişinden. Seni gülerken gördüğüm her günümse bayram. Nerden bileceksin. Bilmesen de olur gerçi. Öyle bir an bile görsem seni, bana yetiyor. Bazen amaçsızca bakıyorsun ya, öylesine, beraber bakabilelim istiyorum dünyaya, birlikte. Olmuyor. Varsın olmasın, yakınız ya hala.. Daha fazla
İki Yabancı
25 Şub 2009 1 Yorum
in Aşk, Şiir Etiketler:asi, Aşk, bakış, cümle, fırtına, sarılmak, selen urcan, Sevgili, yıllar
Sevgilim, herşeyim!
Tüm hayatımı kendi rengine boyayan benim en derin mavim.
Beni benden alan, yıllarımı çalan,
Yetmez gibi beni senden de ayıran asi fırtınam.
Mutlu dilekler yetmez, kucak dolusu sarılmalar yetmez,
Dudak dolusu öpmeler, derin uzun bakışlar yetmez,
Böyle çarpmışken beni, seni anlatmalar, ardından ağlatmalar yetmez
Sana daha dün döndüm bugün geri söndüm.
Birlikte aynı cümleye sığamayan bağlaçlarız şimdi
Çünkü biz sığamadığımız o cümleye aynı tadı veren iki yabancıyız
Ve artık ayrı apayrı yollardayız… Daha fazla
seni sevdiğimi
20 Şub 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:alper akpınar, Aşk, öpmek, bakmak, dudaklar, gülümsemek, gülmek, kızmak, love, sarılmak, seni seviyorum, sevgi, Sevgili, sevmek, Sinestezi, susmak, Şiir, İnsan

Ellerine bakıyorum,
gözlerine bakıyorum,
dudaklarına bakıyorum,
kızmıyorsun ya!
Kızmazsın biliyorum.
Tüm susuşlarım sanadır
14 Şub 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Şiir Etiketler:14 şubat, alper akpınar, ateş, Aşk, Ölüm, Haykırmak, hüzün, kalp, love, ses, Sevgili, susmak, susuş, Şiir
İçimde ateşinin yaktığı her neyse
parçalayarak ruhumu
kanatır.
Haykırışlarım kaderime, tüm susuşlarım sanadır.
Ölümüme ferman yazsaydın, bu kadar acı vermezdin bana.
Zehri lime lime etse de bedenimi, her bir hücremi yaksa da
Gönlüme engel olamasam da, yüreğimden oluk oluk kanlar aksa da
Ey güzeller güzeli, söyleyemesem de, aşığım sana! Daha fazla
Sevgilim! Sen misin?
14 Şub 2009 2 Yorum
in Aşk, Mektup, Serbest Yazı Etiketler:14 şubat, alper akpınar, Aşk, büyümek, hüzün, kalp, love, romance, saklambaç, sevgi, Sevgili, sevmek, Sinestezi, şehir, İnsan
Bahçelerde ve yollarda saklambaç oynardık, gözlerimi kapatır sayardım. Gözlerimi açıp etrafıma baktığımda sadece seni arardım. Sobelenmek umrumda değildi, seni görünce bekler, yanında koşardım, önce sobelemek için değil, elin elime değer belki diye. Bir kovukta birini görürdüm, nefesini duyardım, kokusu gelirdi burnuma, sendin o.
Dünya küçülürken büyüdüm ben. Okullara gittim. Seninle tanıştım. Okul bitince çarşıya çıkardım. Yollarda yürürdüm, belki sen de aynı yollarda yürürsün diye. Belki karşılaşırız da selam verirsin, gülümsersin diye. Yürürken birini görürdüm önümde yürüyen. Yavaşlardım. Endamı sana benzerdi, sesi seninki gibiydi, kokusu senin kokundu, sendin o. Daha fazla
Sevgili Dedem…
14 Şub 2009 1 Yorum
in Aşk, Deneme, Şiir Etiketler:14 şubat, akasya, Ağlamak, Ölüm, Özlem, özlemek, Baba, büyük baba, dede, Deneme, evlat, fötr şapka, güneş, Hasret, ismet akpınar, Sevgili, sevgili dedem, tolga akpınar, torun, uzak, yaşlı adam, Şiir
Sen gittin aylar, yıllar oldu… Terkedişin sanki az önce gibi. Toprağa diktiğin fidanlar ağaç oldu, meyvelerini ise canına değsin diye yiyor sevdiklerin. Gölgesinde piknikler yapılıyor, hiç görmediğin çocuklar yani torunların minicik bedenleriyle oyunlar oynuyorlar. Bana ağaç dikmeyi öğretmek için beraber diktiğimiz akasya vardı ya, hani bükülmesin diye duvara iple düğümleyip bağladığın akasya… İşte o akasya bile kocaman oldu, avlunun en çok gölge veren ağacı oldu. Attığın düğümü çözmedik, son attığın düğüm diye… Bazen o düğüme bakıp bakıp ağlıyorum. Biliyor musun bize üzerinde oturup anılarını anlattığın, bize hayatı öğrettiğin sandalye ve masa hala yerinde duruyor. Sadece kış aylarında kalıdırıyoruz zarar gelmesin diye… Hala kulaklarımda sesin, biz minicikken oyun oynadığımız dar sokakta bize seslenişin “akşam ezanı okunuyor artık eve gel” deyişin… Kokun ise burnumdan hiç gitmiyor, ne güzel kokardı tenin… Kafamı koyup uykuya daldığım göğsünün yumuşaklığını ise hiçbir yastıkta bulamıyorum… Daha fazla
Gönderilmemiş Mektuplar – 1
13 Şub 2009 2 Yorum
in Aşk, Mektup Etiketler:14 şubat, ata göktuğ, Aşk, Özlem, derin sızı, doğum günü, fikrimin ince gülü, gönderilmemiş mektuplar, gözyaşı, gizli yara, hasbihal, Hasret, hüzün, iş tulumu, kavrulan dudaklar, selam eder gözlerinden öperim, Sevgili, unsent letters, uzun zaman
Ey gizli yaram, ey derin sızım; evvel mahsus selam eder, gözlerinden öpmek isterim. Lakin öpemem, dokunamam bile. Bilirim ki yanar kavrulurum. Sen öyle bir ateşsindir ki ismini anarken kavrulan dudaklarım, tutuşan yüreğim iyi bilir korunu..
Uzun zaman oldu hasbihal etmeyeli, sen nasılsın görüşmeyeli? Ben aynıyım, aynı benim. Biraz saçlarım döküldü, biraz belim büküldü. Uzağı da seçemiyorum gözlüksüz. Mide ağrılarım stresten, baş ağrım düşünmektenmiş güya. Hekimler de baştan savar oldu..
Sen nasılsın görüşmeyeli? Hala gülüyor mu gözlerinin içi, hala hayat dolu musun? Bak hayat yormuş Serdar’ı, Fatih’e de yalan söylemiş. Ben de artık güvenmiyorum. Daha fazla
Boş Bir Mektup
04 Şub 2009 Yorum bırakın
in Aşk, Deneme, Edebiyat, Mektup Etiketler:Aşk, boş, fatih canavaroğlu, gözyaşı, Mektup, ruh, söz, sevda, sevgi, Sevgili, sevilmek, sevmek, yazmak, Yazı
Biraz önce elimde boş bir mektup vardı, okunmaya hazırlıksız bir yazı. Kimse okumasın diye daha yazmamıştım. Canıma tak etti feryatları,”yaz” dedi beni, çünkü yazmak hayattan öç almaktı bir nevi. Oysa hiç yazmadım ben ruhumda zorla sıkıştırılmış namlusu kendine dönük mersiyelerimi, içinden onca harf çalınmış alfabemle. Oysa boştu bu kâğıt biraz önce bütün çıplaklığıyla.
Biraz önce elimde boş bir mektup vardı, berraklığını hiç kaybetmemiş sesinin yadigârı. Yalnızlığın ritmini arıyordum bütün solo parçalarında, aşk bestelerinin. Belki de sadece seni dinlemek isteyişindendir, sağır kulaklarım, yine bu yüzdendir belki duyabildiğim en güzel şarkı, senin sesin. Acaba kalmış mıdır bana da yokluğunun acısını dindirecek kadar sessizlik musikisi? Biraz önce elimde boş bir mektup vardı, tıpkı ismin, tıpkı yüzün gibi nur ve seni anlatmaya yetersiz olduğu için utanıyordu bütün sözcükler. Necm-i gisü-dâr boşluklarında bir ümit çığlığıydın dudaklarımda. Her kelimeyi en iyi arkadaşımmış gibi seçiyordum ama nedense her seferinde hayal kırıklığı olarak geri dönüyordu çehreme. Daha fazla
SON YORUMLAR