14 Nis 2010
by Erkan Mercan
in Şiir
Etiketler:ayrık otu, çikolata, öpüşmek, üz, batıl, beyin, düzen, düzenbaz, devasa, difüzyon, din, eksizler, havuz, için, ikram, inanç, kalabalık, kendinden geçmek, kitle imha, metal, mucize, mut, nefs, saf, silah, Sinestezi, soğuk, su, Tanrı, Toprak Ademoğlu, yutkunmak, Şiir, İnsan
Eksizler sözlüğünün saf kökleri: üz ve mut
Kala balığın yüzdüğü devasa havuzun içine
Tanrının sarkıttığı oltaların yegane yemleriydiler.
İnsanlar, öpüştüler bükülmüş soğuk metal parçaları ile
kendinden geçtiler, beyinleri göçerken difüzyon kuralları içerisinde
Tutamaksız yaşayan kitle
imha silahıydı onlar için
Daha fazla
13 Nis 2010
by Erkan Mercan
in Deneme
Etiketler:acı, arsız, arzu, Aşk, çocuk, öfke, beklenmedik, ben, dans, Deneme, dudak, eş ruh, göz, gözlerin, güneş, güzellik, hain, hamle, hayat, hırçın, ipeksi, kalp, kırılgan, Melek Mızrak, perde, romantik, ruh, sarılmak, sen, sevecen, Sevgili, sımsıcak, tango, Tanrı, ten, tutku, uçucu, umarsız, Yalnızlık, yol, şeffaf, İnsan
Hani bazı güzellikler insana hayatında bir-iki kere sunulur ya? Sen de benim hayatımdan geçerken uğradığın o gün yaşantıma güneş doğmuş aslında. Kalp arsızdır, birine kaydığında zannedersin ki umarsızca açtığın kalp ömür boyu kalacak orada. Ama gözlerinin önünde uçuşup duran perdeler indiğinde eş ruhunu bulamayan kalp yeniden yollara düşer bakmadan ardına.
Aşk çocuktur, umarsızdır; aşk uçucudur, şeffaftır; aşk hırçın, bir o kadar da haindir. Daha fazla
07 Mar 2009
by gonca akpınar
in Aşk, Şiir
Etiketler:Ayrılık, Özlem, çiğdem yılmaz, dua, günah, Kayıp, kirpik, mola, Oku, sen, Tanrı
Kutsallığı yırtık hayatımın ilk ayeti idi, ruhuma bir sancı gibi inen varlığın..
Kayıp Tanrım’ın adı ile ‘sen’i okumaya başladım.. İşlediğim en siyah suçtu gözlerin..
Kirpiklerinde soluklanmak adına verdiğim molalar, Günah niyetine işlenmişti amel defterime..
Yani anlayacağın terazinin cehennem kefesi ağır geliyordu işte..
Zaman senden yanaydı durduğum Araf’ta, akıyordu teklemeden, Bana ise akrebin yelkovanla amansız savaşını izlemek kalıyordu..
Yani diyeceğim şu ki; Mevsimlerin ‘sen’le bezenme ihtimali ahretlik bir soru oluyordu..
Kirli dualarımın ilk anlamı idi
Yüreğime bir taş gibi oturan ayrılığın..
Pas tutmuş surelerimin adı ile ‘sen’i özlemeye başladım.. Daha fazla
14 Şub 2009
by gonca akpınar
in Başkaldırı, Felsefe, Psikoloji, Serbest Yazı
Etiketler:Ölüm, Ölmek, hayat, hesaplaşma, Savaşçı, serhan yüksel, Tanrı, Yalnızlık, Yenilmek

“Yapabileceğim bir şey var mı ?” diye sordu Tanrı
Hayır anlamında başını salladı yorgun savaşçı
Yorgun olduğu belliydi yüzünden
Tüm kasları vücudu peltemsiydi,
Ve içinde bir yer kırgındı belliydi
“Savaşta mı oldu?” göstererek eğik kılıcı sordu Tanrı
Savaşçı bulanık gözlerini kılıcına indirdi
“Evet.. ama düşmanım onurlu değildi”
“Kimdi?”
“Hayat”
Esen ılık rüzgar saçlarını dağıtıyordu savaşçının
Ürpermesine neden oldu bu insanlara özgü biçimde
Tanrı hafifçe öne eğilerek “Hissediyor musun?” dedi Daha fazla
SON YORUMLAR