Yine bir muayyen zaman, yine bir derin paradoksi, yine bir “yaklaşma-yaklaşma çatışması…” Kendimi bildiğimden beri tuttuğum Galatasaray, kendimi bildiğimden beri yaşadığım Sivas’a gelmiş, ben hangisini tutacağım, ne halt edeceğim? Bu sefer ilk defa Sivas yensin istedim… Niye? Bilmiyorum… Sivas yensin…
Maçı stadda izlemenin bir mantığı yok, çünkü Kewell da Lincoln de gelmemiş. 4’erden 8 liraya kıyıp kahvede izlemeye başladık ve Sinestezi için şu notları aldık:
- Yeni keşfettik ki; Sivas tamamiyle fizik üstünlüğüne önem veririmiş. Sahada, Musa dışında bir tane güçsüz adam yok. Futbol tekniktir evet ama teknikle sonuca gidilmez demiş, Bülent. Sırf güç… Misal; Herve Tum’dan Kurban Bayramı’nda 7 hisselik et rahat çıkar. Bilica sırım gibi oğlan. Yalnız Musa işte… Musa demek sinekten doymamış yağ çıkarmak demek. Her neyse, bu maçta fizik üstünlüğü kesinlikle Sivas’ta.
- Galatasaray maça başlamadan yenileceğini biliyordu. Yok Ümit atıldı, yok saha buzdu, yok hakem ofsayt vermedi… Geç bunları… Galatasaray gibi ofansif yönü, Avrupa takımlarıyla yarışabilecek bir takımın gol pozisyonu bile yoktu…
Skibbe iyi bir anne değil… Arda’nın altı ıslak, Skibbe’nin umrunda mı? Valla ıslak… Arda demek bilek hareketi demek, çocuğun oynadığı kanat bahr-i umman… Hiçbir varyasyon geliştiremediğin sağ tarafa çeksen n’olur Arda’yı?
- Ümit niye atıldı ben de anlamış değilim… Kahvedekilerle o kadar tartıştık, bu adam hangi dilde sövdü çözemedik. Çözemeyince haksız yere kart gördüğü gerçeğiyle karşılaşma tehlikesiyle karşılaşıyorduk ki Dedem Korkutvari amca müdahale etti “sövmüştür g.v.t” diye noktayı koydu, bizi de rahatlattı.
Kural hatası var… Var da maçın sonucunu etkiler mi ki maçı tekrar edelim? Yani kural hatası olarak iddia edilen şey nedir? Ümit atıldıktan sonra hakem atışıyla niye başlamamış, başlasa n’olur? Giden Ümit geri mi döner, Balili mi oyuna girmez, Abdurrahman mı cezasahasına bindirme yapmaz? Kural hatası illa maç tekrarı mı demek? Tamam illa tekrar edilecekse, Galatasaray -Ümit daha önce atıldığına göre- 10 kişi çıksın sahaya…
- Emre Aşık niye hala var? Futbolcu mu yok, 10 kişi çık sahaya. Yenilirsen karizman olur, “10 kişi çıktık yenildik” dersin… Yenersen karizman daha büyük olur “10 kişi çıktık da yendik” dersin. (Bir “da” bağlacı karizmayı iki katına çıkarır bak…)
Mehmet Yıldız bir başka… Ben sevmem, bir topu 3 kere sektireceğine de inanmam, ama Sivas halkı çok sever. Çünkü 3. ligden beri bu adam bizim için canla başla oynar… Bu, nasıl buralara geldi kısaca değinmek boynumun borcu… Bakmayın siz, amatör bir arkadaştır kendisi. 10 yıldır izlerim kendisini, Gattuso ne kadar teknikse bu da o kadar tekniktir. Başlarda güçlü falan da değildi… Ama bu taraftar yok mu?…”Hadi memmedim, tosun memmedim, hadi bizim oğlan…” diye diye, gazlaya gazlaya adamı futbolcu etti bu taraftar.
- Üzülerek gördüm ki Sivas halkı, Mehmet’ten soğuyor… İlk defa Mehmet’e “satılmış lan bu!” dediler. Liverpool’un Gerrard sevgisinden daha büyüktür Sivas’ın Mehmet sevgisi ona göre mukayese ediniz ha… Niye bu kanıya vardı bu insanlar? Çünkü Mehmet bu maçta iyi değildi… Halk o kadar bağrına bastı ki Mehmet’i iki yıldır tüm maçlarda oynayan bu adamın yorulabileceğini aklına getirmedi kimse. Ortasaha çizgisinden bilmem kaçıncı dakikada depar atıp Emre’yle Sanctis arasına girip topa müdahale edip direğe nişanlaması bile “bah demedim mi ,satılmış lan bu, bilerek atmadı golü” yorumlarına neden oldu.
- Bir de şu var: Diyelim uzun bir top atılmış, Mehmet Yıldız’la 3 rakip defans oyuncusu aynı topa koşuyor ya, Sivas halkı için bu mutlak gol pozisyonudur. Niye mi? Çünkü topa koşan Mehmet’tir. Eğer bu pozisyondan gol çıkmazsa Mehmet golü kaçırmış demektir, taraftar öyle ümit besler bu adam için.
- Sonuç: Galatasaray bu maçı kaybedeceğini, Sivasspor da bu maçı kazanacağını biliyordu. Bu sonuca; ne sahanın, ne sakatlıkların, ne oyun mantığının ne de hakemin etkisi olamazdı.
Emre GÜRBÜZ
Sinestezi E Dergi 
SON YORUMLAR