İstanbul …


Harem’de içinde sıla olan bir bavulsun.
Dolmabahçe’de denizin köpük sıçrattığı bir sandalyesin.
Beşiktaş’ta bir büfesin, içinde simit satılan…
Şişli’de eski bir apartman dairesisin, içinde mazi oturan.

İstanbul; İstiklal’de bir melodisin, yabancı ellerin kemanından…
Ya da bir yağlı boya tablosusun, metroda sergilenen,
Ve içinde her boyanın renginden bir damla bulunan…
Her taşına milyonlarca adım basılan bir arnavut kaldırımısın aslında…

Eminönü’nde kuru bir avuçsun, güvercinlere yem saçan.
Ya da bir kuruyemişsin, ağızlarda tadılan…
İstinye’de bir köşesin kokoreç satılan …
Bir oltasın veya, Galata’da balık tutulan …

Ayasofya’da bir kubbesin, yüzyıllara meydan okuyan,
Ya da Sultanahmet’te bir müezzinsin ezan okuyan.
Topkapı’da bir altınsın, yere düşse de değer kaybetmeyen.
Yerebatan Sarnıcı’nda bir su damlasısın, damladıkça masal anlatan.

İstanbul; Kız Kulesi kadar uzak ve bir o kadar da yakınsın kendine…
Tam yüreğinden yılanların zehirlediği bir kızsın, yine Kız Kulesi’nde ..
Üsküdar’a giderken yağan bir yağmursun, ya da bir çamursun eteklerde …
Beylerbeyi’nde bir saraysın sultanlara bile kalmayan…

Çengelköy’de bir bardak çaysın, balıkçıların ikram ettiği,
Ya da bir midyesin köşe başında limonlanıp satılan …
Kuleli’de bir parksın üzerinde banklar bulunan.
Beykoz’da en lezzetli balıksın adı kalkan olan…

İstanbul; sen bir hasretsin sılada, ya da bir sılasın hasrette.
Bir çocuksun harçlık gönderilen, ya da bir babasın çocuğuna harçlık gönderen.
Bazen memleketten bir hemşehrisin, ya da hemşehrimin memleketisin.
Hemşehrimin doğduğu yersin, doğduğum yer kadar memleketimsin …

Güzel bir rüyanın acıyla biten sonusun bazen…
Bazen de acıyla yaşanmış bir hayatta görülen güzel bir rüyasın.
Umutlarla kat edilen yolun sonundaki uçurumsun bazen…
Bazen de yol kat etmeden gerçekleşen umutlarsın.

İçinde imparatorluklar kurulup yıkılan bir dünyasın,
Ya da dünyanın içinde koskoca bir diyarsın…
Tüm başkentlerin sahip olmak istediği bir dünyasın,
Ya da başkentisin koca bir dünyanın.

Sözün kısası İstanbul, sen bir mumsun bazen,
Etrafında milyonlarca kelebek uçuşan …
Bazen amaçsızca dalınıp cayır cayır yakan …
Bazen ise kanatları değdirdikçe lezzet alınan…
Bilenin haşrolmak için can verdiği bir nursun veya …

Veya bilmeyeni kül edip azap veren bir yangınsın

Bir aşksın sen İstanbul içinde kelebekle mum olan …

Facebook'ta Paylaş

A.Tolga AKPINAR

18.03.2010 – 17:52

Creative Commons License
İstanbul by A.Tolga AKPINAR is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Unported License.

Fotoğraf

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: