Derin ve gizli bir yalnızlığı yaşarız bazen. Alev, alev yanan umutlarımız, sevgilerimiz korlaşır; farkında olmadan boş, boş bakar gözlerimiz. Tek kurtuluşu ölmek! Ya da başka diyarlarda bizi tanımayan kimiz neyiz bilmeyen insanların arasında kaybolup gitmekte ararız. Oysa tek çare zannettiğimiz kaçışta; Daha fazla
Davos
03 Şub 2009 Yorum bırakın
in Ekonomi, Eleştiri, Haber Etiketler:2009, alper akpınar, Annual Meetings, Avrupa, Davos, Davos Bildirgesi, Davos Declaration, Dünya Ekonomik Forumu, Ege Denizi, Filistin, Gaza, Gazze, israel, Klaus M. Schwab, Nelson Mandela, Palestine, Recep Tayyip Erdoğan, Savaş, Türkiye, Turgut Özal, war, WEF, World Economic Forum, Yaser Arafat, yunanistan, Şimon Peres, İsrail
Son günlerin popüler sözcüğü Davos. Oysa bu sözcük hafızamıza yerleşeli yıllar oldu. İlk olarak Turgut Özal’la duyduk bu sözcüğü. Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki karasularının 12 mil olduğu iddiası sorunu yüzünden gırtlak gırtlağa gelen ilişkiler Davos’ta yumuşamıştı. “Davos Ruhu” kavramı da; ilişkilerin konuşularak, karşılıklı iyi niyetle tartışılarak çözülmesi ya da çözüm yoluna gidilmesi anlamını içerir.
Davos, aslında İsviçre’de bir kasabadır. Bir kayak merkezine sahiptir ve bu merkez oldukça da turist çeker. 1971 yılında Prof. Klaus M. Schwab Dünya Ekonomik Forumu’nu (World Economic Forum – WEF www.weforum.org) kurunca kasaba daha da fazla ilgi toplamaya başlamıştır. Çünkü Dünya Ekonomik Forumu toplantılarını bu küçük kasabada düzenlemeye başlar. Bu toplantılar her yıl Ocak ayının son haftasında düzenlenir ve sadece davet edilenler katılabilir. Davet edilenler de şirket CEOları, politikacılar, gazeteciler, dini liderler, akademisyenler ve sivil toplum örgütlerinden seçilir. Bu kadar insan spesifik konularda ortak toplantılar düzenleyerek sorunları çözmeye uğraşır, ya da fikirlerini sunar. Her yıl bazı konuların ağır bastığı Davos toplantılarının bu yılki ana gündemi Küresel Kriz, ve ikincil gündemi de İsrail’in Gazze’de yarattığı trajedi idi. Tabii bunun yanında başka sorunlar da konuşuldu ve fikirler paylaşıldı. Daha fazla
Avucunuza Alın Dünyayı
31 Oca 2009 2 Yorum
in Deneme, Edebiyat, Serbest Yazı Etiketler:adil, afrika, amerika, antarktika, asya, atlas okyanusu, avucunuza alın dünyayı, büyük okyanus, bomba, eşitlik, frıtına, hint okyanusu, iyi şeyler, kasırga, nükleer başlıklı füze, okyanus, pirinç, Savaş, silah, tayfun, tolga akpınar, tsunami, uçak, war, world in hands, yanardağ, yeryüzü
Avucunuza alın dünyayı, avucunuza alıp döndürün sağa sola, yukarıya aşağıya. Kıtalara değdirin parmak uçlarınızı, Amerika, Asya, Afrika, Antarktika, hepsi sizin… İstediğiniz kadar dokunun onlara. Sonra denizlerde yıkayın ellerinizi, sığmadıysa elleriniz denizlere, taşırıyorsa denizleri elleriniz, okyanuslarda yıkayın o vakit. Büyük Okyanus, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu sizin…
Sonra isterseniz çıkarın dibindeki balıkları, deniz analarını veya köpek balıklarını, çıkarın en dipteki canlıları parmaklarınızla… Atlas Okyanusundan çıkarıp Hint Okyanusuna atın mesela…
Avucunuza alın dünyayı, taşıyın kıtalar üzerindeki insanları… Afrika’daki insanı Asya’ ya, Avrupa’dakini Afrika’ ya, Amerika’dakini Avrupa’ya, Asya’dakini Amerika’ ya taşıyın mesela…
Ölmememiz İçin Yardım Etseler Ya!
14 Oca 2009 1 Yorum
in Deneme Etiketler:Ölüm, Ölmememiz için yardım etseler ya!, Filistin, Filistin Şiirleri, Gaza On Attack, Gazze, Gazze Şiirleri, Palestine, Savaş, Sinestezi, tolga akpınar, TRT, war, İsrail
“İnsanlar bizimle ilgili konuşuyorlarmış, kimileri bize çok kızıyorlarmış. Taş attığımız için bize kötü çocuklar diyorlarmış. Keşke orda olup onlara “onlarda bize füze attılar ama amca”, “Hem Ayşe ile dedemi de öldürdüler.” diyebilseydim, onlara kolumla bacağımı gösterirdim. Belki o zaman kızmazlardı, belki bana inanırlardı. Hem zaten bir daha taş atamam ki…”
Bizim evimizde internet yok. Zaten bilgisayarımızda olmadı hiç. Bilgisayarımız olsa bile, elektriklerimiz kesik. Elektriklerimiz olsa bile paramız yok. Paramız olsa bile birşey alamayız. Çünkü dükkanlar yok, çarşı kapalı. Açık olan yerlere ise füzeler, bombalar düşüyor.
Ölüm Oyunu
14 Oca 2009 1 Yorum
in Deneme Etiketler:Ölüm, çaresiz, ürkek, ezan, Filistin, Gaza On Attack, Gazze, gazze ile ilgili yazılmış yazı, gonca akpınar, hava kararmış, israel, Palestine, Savaş, Sinestezi, sokak, war, yürek, yorgun, İsrail
İsrail’in bombalamadığı tek camiden okunuyordu akşam ezanı. Hava iyiden iyiye kararmıştı ve sokaklar yine ölüm sessizliğine büründü. Yorgun, çaresiz ve ürkek yürekler akşam karanlığında sessizce çırpınıyordu. Ve kahrediyorlardı bunu onlara yaşatanlara yitirdikleri babaları,anaları ve minicik yavruları için… Ve küçük bir çocuk vardı akşam karanlığında sokakta. Elinde tuttuğu şeyin ne olduğunu bilmiyordu ama etraftaki herkes çığlık çığlığa bağırıyordu özellikle de annesi “ yapma yavrum sakın çekme onu, kımıldama sakın.!! ”
Daha fazla
SON YORUMLAR